Cehennem dediğin, dal odun yoktur. Herkes ateşini kendi götürür.
Pir Sultan Abdal
Çok çeşitli tarifleri vardır muhakkak.
‘’Kişi olmak’’ kişiliğe önem veren bir düşüncenin ürünüdür.
İnsanı insan yapan temel öğedir ve kendini araştırmakla başlar.
Akılda var olan temel öğretileri, hayata geçirecek kadar yürekli olmayı gerektirir.
Ve temel amacı bu olan insan, bilinç düzeyi ile betimlenir ve tanımlanır.
BUGÜN 2 TEMMUZ 1993…
Bundan tam otuz yıl önce Yedi Ulu Ozan’dan birinin adını taşıyan bir etkinlik vardı Sivas’ta.
Bu ozanlar, toplumsal ve siyasi sorunları yaşamları pahasına halkın diliyle aktarırlardı.
16.yüzyılda yaşamış olan ve adına şenlik düzenlenen ozanımız;
Cehennem dediğin, dal odun yoktur.
Herkes ateşini kendi götürür.
Diyen Pir Sultan Abdal’dı.
Yukarıdaki kişi tarifini taşıyan 33 aydınımızı ağırlayan Madımak Oteli saatler süren bir zaman dilimi içinde yakıldı.
Ne şehrin sivilleri, ne de devlet hiç kendini göstermedi.
Oysa failler, suç delilleriyle açıkça görülüyordu.
İnsanlıktan nasibini almayanlar kin ve nefret kusuyordu.
33 aydınımız yakılırken insanlık tarihine kapkara bir sayfa açılıyordu.
İnsanlığa saldırılmış, insanlık yok edilmişti.
Gözyaşı bile isyandaydı!
Madımak, bilinmeyen karanlık bir olay değildir.
Hele ki faili meçhul hiç değildir.
İnsanım, yolculuğum kendime doğru diyen herkes suçludur.
Yeterli acıyı duymayan insan da değildir…
Ne yazık ki, Madımak toplumun büyük bir bölümünde kalıcı bir iz bırakmamıştır.
Toplumsal acı yeterince çoğaltılamamış, suçlular süreç içinde ödüllendirilmişlerdir.
Yine de…
Madımak doğada kendiliğinden yetişmeye devam ediyor.
Tıpkı;
Hasret Gültekin’ler gibi,
Muhlis Akarsu’lar gibi,
Metin Altıok’lar gibi,
Nesimi Çimen’ler gibi,
Acı ve kederle,
Kemal YALNIZ/İktisatçı
Kemal YALNIZ/kentekrani
Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız
www.kentekrani.com 2 Temmuz 2023