Canberk TURAN /MÜZİK/ CEM ADRİYAN

0

Canberk TURAN /MÜZİK/ CEM ADRİYAN

Cem Adrian’ı müzik dünyasına adım attığı yıl olan 2004’te stajyer olarak ekipte yeraldığım Kanal D’de yayınlanan Güneri Cıvaoğlu ile Şeffaf Oda programında çekimlerini yaptığımız mekan olan Ortaköy’deki Eama Sultan Yalısı’nda ağırlamıştık.

O zamanki ekip Berk Yaman/Yönetmen, Erkan Kala/Yönetmen Yardımcısı, Tuğçe Gülcan/Yöentmen Yardımcısı deneyimli kişilerden oluşyordu. Hepsinden çok şey öğrenmiştim. Ne de olsa Kanal D gibi yayın kuruluşunda çalışmak kolay değildi. O dönemde efsane programlar ve efsane ekipler vardı. Kanal D’nin en iyi döneminde orada bulunmak harika bir şanstı benim için… Kendimden bu kadar bahsettikten sonra gelelim bu yazıyı yazmamdaki amaca…

Cem Adrian’a şu sıralar bir çok dizide yorumladığı şarkılara sıkça rastladığımız Cem Adrian kariyerinin zirvesinde diyebilirim.

Şu sıralar çok dinlediğim isimler arasında…

Cem Adrian’ı ilk canlı dileyişim konuk  aldığımız program sırasında oldu. Ve yeni bir sanatçı daha eklenmişti.

2004 yılında 23 yaşındaydım. Sanata ve Müziğe çok önem veren biri olarak Cem Adrian’ın farklı ses rengi beni çok etkilemişti. Bana Eros Ramozotti’yi çağrıştırmıştı.Aklıma ilk gelen gençlik yıllarımda arkadaşlarımla beraber Eros Ramozotti dinlediğim  günler geldi aklıma… Ağırlıklı olarak Cosa Dela Vida şarkısını dinlerdik. Günümüze dönersek Cem Adrian’ı yakından tanıyalım.

Babası esnaf, annesi ev hanımı olan ve Boşnak bir ailenin ikinci çocuğu olarak Edirne’de doğmuştur. Gerçek adı Cem Filiz’dir. Meslek hayatında kullandığı Adrian soyadını doğduğu ve büyüdüğü Edirne şehrinin antik çağlardaki ismi olan Hadrianoupolis’ten esinlenerek aldığını belirtmiştir.

Cem Adrian, müzik ile uğraşmaya ortaokul yıllarında başlamıştır. İstanbul’a gelmeden önce, Edirne’de bölgesel yayın yapan bir radyoda 6 yıl çalışmıştır. Bu radyoda sunucu ve yayın yönetmeni görevlerini yürütmüştür.

2004 yılında,İstanbul’da bir kafede falcı olarak çalıştığı sırada, Demet Sağıroğlu tanışmıştır. Sağıroğlu aracılığıyla Fazıl Say’a bir deneme kaydı gönderdi. Adrian’ın profesyonel şarkıcılık yolunda, Demet Sağıroğlu vasıtasıyla tanıştığı Fazıl Say hayatının dönüm noktası olmuştur:

“İstanbul’daydım, hiç param yoktu ve para kazanmak zorundaydım. Bulabildiğim tek iş de buydu. O sırada Demet Sağıroğlu geldi. Ona dedim ki, “Demet ben aslında faldan hiç anlamıyorum. Müzisyenim, burada da para kazanmak için çalışıyorum. Sana birkaç demo vereyim, bunları dinler misin?” “Tamam” dedi. Dinlemiş, beğenmiş, bir de gitmiş Fazıl Say’a dinletmiş. Fazıl Say aradı beni…”

Fazıl Say’ın davetiyle Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesine iki yıl özel öğrenci statüsünde devam etmiştir. Bilkent’te bulunduğu dönemde ses telleri muayene edilmiş ve ses tellerinin olağan ölçülerden çok uzun olduğu anlaşılmıştır:

“Bu, hiç de gurur duyulacak bir şey değil. Biyolojik bir bozukluk. Bir ressamın üç eli varsa, onun sakatlığı ya da problemidir; ama üçüncü elini de düzgün kullanabiliyorsa takdire şayandır. Bana bahşedilmiş, belki dezavantaja dönüşebilecek bir şeydi; ama bunu avantaja dönüştürdüm.”

 

2006 yılında Fazıl Say’ın görevinin sona ermesinden sonra, 2 yıllık Bilkent dönemi sona erer. Cem Adrian, Bilkent’te müzik ses ve nota armoni hakkında akademik bilgiler edinmiştir.

Ebeveyni Edirne’de yaşamaya devam eden Cem Adrian, hâlen Ankara’da yaşamaktadır.