Restorasyonu tamamlanan Mecidiye Köşkü İstanbul’da ziyarete açıldı.
Sultan Abdülmecid tarafından inşa edilen ’Mecidiye Köşkü’nün restorasyonu iki buçuk yıl sürdü.
Osmanlı döneminde devletin misafirhanesi olarak kullanılan Mecidiye Köşkü, Topkapı Sarayı’na inşa edilen son kasırdı. Dönemin önemli mimarı Sarkis Balyan’a yaptırılan Mecidiye Köşkü tüm mobilya ve objeleri Milli Saraylar Başkanlığı ekipleri tarafından yapılan ve yaklaşık 2 buçuk yıl süren restorasyon çalışmalarının ardından ziyarete açıldı. Köşk, salı günleri hariç her gün 09:00 – 18:00 saatlerinde ziyaret edilebiliyor.
Cumhuriyet Gazetesi’ndeki habere döre, Topkapı Sarayı Daire Başkanı İlhan Kocaman, “Topkapı Sarayı’nın 4. avlusunda bulunan Mecidiye Köşkü, Topkapı Sarayı’nın son yapısıdır. 1856 yılında yönetimin Dolmabahçe Sarayı’na taşınmasının ardından yine Dolmabahçe Sarayı’nda kullanılan malzemelerle birlikte burayı da Abdulmecid, köşk yapmıştır. Sarayın son yapısıdır. 4. avluda bulunmaktadır. Bu yapı Osmanlı’nın orijinal yapılarında olduğu gibi iki bölümden oluşmaktadır. İçerisinde bulunduğunuz bu salon selamlık olarak kullanılmış yaklaşık 6 oda ise harem olarak kullanılmış. Aslında selamlık ve harem olarak ayrılmış ama çok öyle kullanım amaçlı değil. Harem bölümü daha çok mabeyn. Görevlilerin kullanmış olduğunu biliyoruz. Selamlık bölümü 2 odadan oluşuyor. Bu salon ve yanındaki oda selamlık olarak kullanılıyordu. Harem bölümünde de 6 oda, tuvalet altyapıları da yine mevcuttur. Ağırlıklı olarak künfeki taşıyla yapılan bu eserin içyapısında kullanılan mobilyalar ve tefrişi daha çok 19. yüzyılda özellikle Avrupa’dan ithal edilen mobilyalarla tefriş edilmiştir. Burası genellikle cülus törenlerinde bir de padişahlar geldiği zaman burayı dinlenme mekanı olarak kullanmıştır. Cumhuriyet döneminde de aynı şekilde bazı yabancı konukların, Atatürk’ün burayı kullandığına dair elimizde bilgiler ve belgeler bulunmaktadır” şeklinde konuştu.
Osmanlı Devleti’nin yerli ve yabancı birçok misafiri Mecidiye Köşkü’nün bu salonunda ağırlandı. Köşk daha sonra cumhuriyet döneminde de Atatürk tarafından birçok kez kullanıldı.