13 yaşındayken hamile kalan A.A., 2014 Mayıs ayında 14 yaşındayken bir erkek çocuk dünyaya getirdi. Mide bulandıran olayın duyulmaması için doğumu evde yaptırılan A.A.’nın yanında biyolojik anne ve babası dışında kimse yoktu. Bebek doğar doğmaz annesi bebeğin ağlaması durana kadar ağzını kapatıp bekledi. A.A.’nın doğurduğu bebek sadece 1 dakika yaşadı ve biyolojik “anneanne” tarafından beyaz bir beze sarılarak gömüldü.
A.A. doğumdan sonra ayağa kalktı ve biyolojik babasının istismarına uğramaya devam etti. Yıllarca süren istismarın ardından dayanamayan A.A., birinin yanına kaçarak imam nikahıyla evlendi. Yaşadıklarını eşiyle de paylaştı.
A.A. 8 aylık evliyken eşinin ailesi ile birlikte hayvanlarının bakımı için tecavüzcü babasının da ikamet ettiği Mezba diye tabir edilen yere gittiler. Eşyalarını almak için babaannesini aradı. Telefonu babası açtı. Sanki hiçbir şey olmamış gibi “Kızım ben yarın İstanbul’a gideceğim” dedi. A. A. tek bir şey söyledi: “Yarın gelirim eşyalarımı alırım…”
A.A., yanına aldığı ruhsatsız silahla tüm acıları çektiği eve eşyalarını almaya gitti. Kapıyı açan babaannesine kaçarak geldiğini söyledi. Eşyalarını almak için odaya yöneldiğinde babasının üstü açık bir vaziyette kanepede uzandığını gördü.
Babası kendisini görünce ayağa kalktı ve kendisi ile tokalaştı, annesine “Kız kaçarak gelmiş ardından gelen var mı bir bak” diyerek A.A’nın babaannesini yanlarından gönderdi. Daha sonra tecavüzcü baba, A.A’ya yaklaşarak öpmeye çalıştı ve bir yandan da soyunmaya başlamıştı.
Babasını itti. Ancak gücü yetmedi ve yatağın üzerine düştü. Tecavüzcü adam tekrar kendisine saldırmaya başladı. Kendisine doğru gelirken korumak amacı ile yanında getirdiği tabanca ile 3-4 el ateş etti. Tecavüzcü baba yere düştü.
Korkudan geldiği yoldan imam nikâhlı eşinin yanına gitti. Silahı evlerinin yakınına attı. Baba, kafasından ve vücudundan vurularak ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Bir hafta sonra öldü.