Uzaylılar neden temasa geçmedi? ‘Belki de Dünya’nın sıkıcı olduğunu düşünüyorlardır.’
Araştırma paylaşım platformu arXiv’de yayınlanan bir makale (zeki uzaylıların yaşamı barındıran gezegenleri özellikle ilginç bulmayabileceğini öne sürüyor.
Kudüs İbrani Üniversitesi’nden bir astrofizikçi olan çalışmanın yazarı Amri Wandel , gazetede , galaksideki birçok gezegende yaşam geliştiyse, o zaman uzaylıların muhtemelen sadece biyoloji değil, teknoloji belirtileri olanlarla daha fazla ilgilendiğini yazdı.
Çalışma , evrenin yaşı göz önüne alındığında, zeki uzaylıların muhtemelen şimdiye kadar uzun mesafeli uzay yolculuğu geliştirmiş olacaklarını ve bu nedenle muhtemelen Dünya’yı ziyaret edeceklerini savunuyor.
Yeni makalesinde, Wandel başka bir olası açıklama sunuyor: Samanyolu’nda yaşam aslında gerçekten yaygın. Yıldızların yaşanabilir bölgesinde dönen kayalık gezegenlerin çoğu yaşamı barındırıyorsa, uzaylılar muhtemelen kaynaklarını her birine sinyal göndererek boşa harcamayacaklar – muhtemelen yabancı algler veya amiplerle iletişim kurmaya çalışacaklar., diyor.
Yaşam yaygınsa, zeki uzaylılar muhtemelen teknolojinin belirtileriyle çok daha fazla ilgileniyorlar. Ancak teknik sinyallerin tespit edilmesi zor olabilir.
Dünya, 1930’lardan beri yalnızca uzaydan algılanabilen (radyo dalgaları biçiminde) sinyaller gönderiyor. Teorik olarak, bu sinyaller şu anda yaklaşık 15.000 yıldızı ve onların yörüngesindeki gezegenlerini yıkadı, ancak bu, Samanyolu’ndaki 400 milyar yıldızın çok küçük bir kısmı.
Dahası, Wandel, uzaylılardan gelen herhangi bir geri dönüş mesajının geri dönmesinin zaman aldığını yazdı.
Wandel, Samanyolu’nda teknolojik olarak gelişmiş 100 milyondan fazla gezegen bulunan akıllı uygarlıklar çok fazla olmadığı sürece, Dünya’nın sinyallerinin başka bir akıllı yaşam biçimine ulaşmamış olma olasılığının yüksek olduğunu belirtti .
Wandel bununla birlikte, zamanla ve gezegenimiz giderek daha fazla radyo gevezeliği yaydıkça, Dünya’nın teknolojik sinyallerinin akıllı dinleyiciler bulma olasılığı daha da artıyor, diye yazdı.