İran’daki protestocular ilk ‘zaferini’ elde etti:Ülkede ahlak polisi lağvedildi
Yerel basında bugün çıkan haberlere göre İran, Mahsa Amini’nin ülkenin katı kadın giyim kurallarını ihlal ettiği iddiasıyla tutuklanmasının tetiklediği ve iki aydan fazla süren protestoların ardından ahlak polisini görevden aldı.
Yetkililer tarafından “isyan” olarak adlandırılan kadınların önderliğindeki protestolar, 22 yaşındaki Kürt asıllı İranlı’nın Tahran’da ahlak polisi tarafından tutuklanmasından üç gün sonra, 16 Eylül’de ölmesinden bu yana İran’ı kasıp kavurdu.
ISNA haber ajansına konuşan Başsavcı Mohammad Jafar Montazeri, “ahlak polisinin yargıyla hiçbir ilgisi yok” dedi ve kaldırıldı.
Rapora göre, bu yorum, “ahlak polisinin neden kapatıldığını” soran bir katılımcıya yanıt verdiği dini bir konferansta geldi.
Resmi olarak Gasht-e Ershad veya “Rehberlik Devriyesi” olarak bilinen ahlak polisi, zorunlu kadın başörtüsü “tevazu ve başörtüsü kültürünü yaymak” için katı lider Mahmud Ahmedinejad yönetiminde kuruldu.
Birimler 2006 yılında devriye gezmeye başladı.
Cumhurbaşkanı Ebrahim Raisi Cumartesi günü televizyonda yaptığı açıklamalarda İran’ın cumhuriyetçi ve İslami temellerinin anayasal olarak sağlam olduğunu, ancak “anayasanın uygulanmasında esnek olabilen yöntemler olduğunu” söyledi.
Ülkede başörtüsü, ABD destekli monarşiyi deviren ve İran İslam Cumhuriyeti’ni kuran 1979 devriminden dört yıl sonra zorunlu hale geldi.
Yardımcı mangalar genellikle yeşil üniformalı erkeklerden ve başlarını ve üst vücutlarını örten siyah çarşaflı kadınlardan oluşuyordu.
Giyim normları, özellikle eski ılımlı cumhurbaşkanı Hassan Rouhani döneminde, dar kot pantolonlar ve gevşek, renkli başörtüsü giyen kadınları görmek olağan hale geldiğinde kademeli olarak değişti.
Ancak bu yılın Temmuz ayında halefi aşırı muhafazakar Raisi, “tüm devlet kurumlarının başörtüsü yasasını uygulamak için seferber edilmesi” çağrısında bulundu.
O dönemde Raisi, “İran ve İslam düşmanları, yolsuzluğu yayarak toplumun kültürel ve dini değerlerini hedef almakla” suçladı.
Buna rağmen, özellikle büyük şehir ve kasabalarda pek çok kadın, başörtülerini omuzlarına sarkıtarak veya dar pantolonlar giyerek kuralları esnetmeye devam etti.