Bartın maden faciası: 2 mühendis tutuklandı

0

Bartın maden faciası: 2 mühendis tutuklandı

Bartın Amasra’da 41 kişinin hayatını kaybettiği maden faciasıyla ilgili olarak gözaltına alınan 2 maden mühendisi tutuklandı.

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesinde 14 Ekim’de meydana gelen maden kazasına ilişkin Amasra Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında 27 Ekim Perşembe günü gözaltına alınan ve İlçe Emniyet Müdürlüğündeki işlemleri tamamlanan şüpheliler Amasra Adliyesi’ne sevk edildi.

Şüphelilerden TTK Amasra Müessese Müdür Yardımcısı S.A. ile maden mühendisi İ.H.M, elektro mekanik şube müdürü M.G, elektro mekanik baş mühendisi S.Ö, idari müdür S.S.B, elektrik mühendisi H.O, makine mühendisi Ş.O, maden mühendisi R.O, ikinci kartiye şefi Ş.K, makine mühendisi M.A, maden mühendisi L.A, hazırlık şefi S.Y, emniyet şefi F.G, sondaj şefi T.U, jeoloji mühendisi H.O.K, emniyet mühendisi Ş.K, emniyet vardiya nezaretçisi M.O, elektrik servis şefi O.Ö, maden teknikeri M.Ö. ve iş güvenliği şube müdür vekili V.S, güvenlik tedbirleri altında adliyeye getirildi.

Şüphelilerden ikinci kartiyeden sorumlu maden mühendisi Levent Aydın ve birinci kartiyeden sorumlu maden mühendisi İbrahim Hakan Mengeş tutuklandı.

Elektro mekanik şube müdürü Mehmet Güneş ise savcılık tarafından serbest bırakıldı. Serbest bırakılan kişi sayısı 6’ya yükseldi.

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesinde 14 Ekim’de meydana gelen patlamaya ilişkin bilirkişi ön raporu hazırlandı.

Maden, jeoloji, jeofizik, elektrik ve makine mühendisleriyle iş güvenliği uzmanından oluşan 7 kişilik bilirkişi heyetinin hazırladığı 28 sayfalık ön inceleme raporu, Amasra Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.

Raporda, 41 kişinin hayatını kaybettiği, 11 kişinin yaralandığı olaya ilişkin, “İş kazası, -320 Kalın Damar Tavan Yolu’ndaki patlatma çalışması kaynaklı olarak meydana gelmiş, grizu ve kömür tozu patlamasını içeren bir patlamadır. ” ifadesi kullanıldı.

Raporda “Havalandırma” başlığı altında şu değerlendirmelerde bulunuldu:

*TTK’ye bağlı ATİM’de (Amasra Taşkömürü İşletme Müessesesi) maden havalandırmasının iyileştirilmesine dair hayata geçmeyen yatırım ve iyileştirme projeleri, kazanın meydana gelmesinde önemli rol oynamıştır.

*Yetersiz ve etkisiz havalandırma sistemi olayın meydana gelmesindeki en temel unsurdur. Ocak içinde yeterli miktarda ve hızda hava dolaşımı sağlanamamış, bu nedenle yanıcı, patlayıcı gazları ve tozları insanların çalıştığı ve bulundukları yerlerde seyreltme ve hızla ortamdan uzaklaştırma görevi yerine getirilememiştir.

*Merkezi gaz izleme sisteminden alınan veriler incelendiğinde metan seviyelerinin müteakip defalar uzun süre boyunca yüzde 1,50 ve yüzde 2’nin üstünde kaldığı, neredeyse rutin olarak yüzde 1,50’yi, düzenli olarak da yüzde 2’yi aştığı için potansiyel patlayıcı metan seviyeleri oluşmuştur.

*Teknik olarak metan gazının alt patlama limiti olan yüzde 5’i geçtiği durumlar da yaşanmıştır ancak tertip defterler incelendiğinde ikaz ve alarm seviyelerinde maden ocağının kısmen dahi olsa boşaltılması yönünde bir önlem alındığı ve üretim miktarlarında bir azalma olduğu görülmemiştir. Havalandırma sistemi yeterli ve etkili olsaydı olayın meydana gelmesi önlenirdi.

“Metan Drenajı” başlığında da “TTK’ye bağlı ocaklarda metan drenajı uygulaması yapılmamaktadır. Bu durum yaşanan kazanın, yetersiz ve etkisiz havalandırma ile birlikte temel nedenlerinden biridir. Metan drenajı uygulaması hayata geçirilmiş olsaydı meydana gelen kaza olayı önlenebilirdi.” ifadelerine yer verildi.

Rapordaki “Kömür Tozu Mücadelesi” başlığında ise “-320 Kalın Damar galerisinde meydana gelen grizu patlamasının kömür tozu patlaması ile ocağa yayılması, yaşanan kazanın boyutlarının ve etki mesafesinin artmasına sebebiyet vermiştir. İşletmede kömür tozu ile mücadele konusunda hazırlanan yönergenin bulunmuş olması, işletme yetkililerinin de riskin farkındalığına işaret etmektedir ancak grizu patlamasının kömür tozu patlamasına eşlik etmiş olması, yapılan tozla mücadele çalışmasının yetersiz olduğunu göstermektedir. Tozla mücadele etkin yapılsaydı meydana gelen kazanın etkisi daha az olabilirdi.” değerlendirmesi yapıldı.

Raporda “denetleme mekanizmasının gereken etkinliği sağlayamadığının net görüldüğü, bunun da kazanın meydana gelmesinde etkisi olduğu” kaydedildi.