Bilgi alışverişi, değerlendirme, uzlaşma ve anlaşma süreci…
Eski yıllarda hamalların yorulduklarında kimseye ihtiyaç duymadan sırtlarındaki yükü dayayabildiği veya üzerine bıraktığı bir taş varmış.Adına ’’mola taşı’’ denirmiş.
Taşınılan yük, ikinci bir kişiye ihtiyaç duymadan bu taştan kaldırılabilirmiş.
Ne hoş! Hem işlevsel hem de çok zarif bir anlayış.
Çoğumuz bilmeyiz. Osmanlı geleneğinde bir de kaybolan eşyaların bulunup konulması için içi oyuk olan bir taş daha vardır. Adına, ’’yitik taşı’’ denir.
Şimdi…
Altılı masanın İlk toplantısının üzerinden neredeyse sekiz ay geçti.
Tüm liderler, mola taşına yüklerini boşalttı. Her lider diğerlerinin de ne boşalttıklarını gördü. Ve yük boşaltma sırasında yeterli zamanı yaratabildiler.
Yüklerin tekrar sırtlanılması ve bir sonraki toplantıya kadar taşınması, toplumu gördüğüm kadarıyla biraz endişelendirdi.
Hatta toplum bu alışverişte kaybolduğunu düşündüğü değerlerini yitik taşında aramaya başladı. Umarım bir şey kaybolmamıştır, umarım yitik taşı; sadece anılarımızda, geleneklerimizde yerini koruyacaktır.
Ve en önemli yanı, zamanlaması ve süresidir. Değeri; sürecin sonunda elde edilen gerçeklerle doğru orantılıdır.
Yaklaşık yirmi milyon insan kaybının olduğu Birinci Dünya Savaşı’nı bitiren ve 440 maddeden oluşan ’’Versay Barış Anlaşması’’, Ocak 1919 – Haziran 1919 tarihleri arasında gerçekleşen Paris Barış Konferansı’nda son şeklini almıştır. Yaklaşık seksen milyon insanın kaybına yol açan, İkinci Dünya Savaşı sonrası ortaya çıkan sorunların çözülmesi ile ilgili yapılan Potsdam Konferansı; Churchill, Truman ve Stalin’in katılımıyla gerçekleşmiş, 17 Temmuz 1945 – 02 Ağustos 1945 tarihleri arasında sonlandırılarak imzalanmıştır.
Ülkemin altılı masasını konjonktürel olarak destekliyor, ’’demokrasi’’ adına umutlarımı koruyorum. Masanın katılımcılarının liberal görüşte olması cesaretimi çok da kırmıyor.
Bildiğiniz gibi,
Cesaret, akıldan gelirse cesaret,
Bilgisizlikten gelirse cehalettir.
Umutlu olmak istiyorum.
Ezberletilmeye çalışılan; çarpık, tutarsız ve faydasız yaşamı reddediyorum.
Ancak sürecin uzamasının toplumu huzursuz ettiğinin de farkındayım.
Toplantıların yeterince yapıldığı kanaatini taşıyorum
Ve tüm kesimleri kucaklayıcı bir manifestoyu ivedilikle bekliyorum.
Saygı sevgi ve inançla,
Kemal YALNIZ/İktisatçı
Kemal YALNIZ/kentekrani
Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız
www.kentekrani.com 2 Ekim 2022