Destanlar ulusların unutulmayacak eserleridir.
Her destanın bir felsefesi, bir aklı ve bir kahramanı vardır.
Yüz yıl önceydi…
Dünya tarihinde bir daha yaşanmayacak bir Ağustos ayıydı…
Daha doğrusu Ağustos’un son on günüydü…
Kısaca, ülkeye ve tüm mazlum uluslara yön verecek son iki yüz kırk saatti…
20/ 21 Ağustos gecesi Genel Kurmay Başkanı ve Ordu Komutanlarının da katılımıyla karargâhtaki tüm hazırlıklar gözden geçirilmişti.
Şuhut kasabası Akşehir’deki taarruz cephesinin gerisindeydi. 24 Ağustos gecesi burada geçirildikten sonra Kocatepe’nin güneyindeki Çadırlı Köyü karargâhına intikal edildi.
Ve 26 Ağustos sabahı saat O5.30’da başlayan top sesleri, ülkemin hiç bitmeyecek aydınlık sabahlarını müjdeleyecekti.
Büyük Zafer; 30 Ağustosta gerçekleşecek, Karlofça Antlaşması ile egemenliği sona eren Osmanlı’nın toprak kaybetmesi 223 yıl sonra bir deha ile sonlandırılacaktı.
Destanlar ulusların unutulmayacak eserleridir.
Her destanın bir felsefesi, bir aklı ve bir kahramanı vardır.
Bizim kahramanımız;
‘’ Ulusal özgürlük bence bir hayat meselesidir. Yaşayabilmek için özgür bir ulusun evladı olmalıyım ’’ diyerek, kısacık yaşamını ne mutlu ki özgür bir ulusun evladın olarak tamamlamıştır. Sonsuza kadar şükran ve minnetlerimizle…
30 Ağustos 1922 / 10 Kasım 1938…
Bir gencin doğumu ile ergenliği arasında çok çabuk geçen süre kadar.
Ne var bu 16 yılda?
Zaferin kendisi tartışmasız olağanüstü, ya sonrası?
Damat Ferit’in imzaladığı ve ülkenin paylaştırıldığı Sevr Antlaşmasının yırtılması,
Lozan’da tüm emperyalistlere gösterilecek Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin Fragmanı,
Ve nihayet; LAİK, MİLLİYETÇİ, HALKÇI, VE DEVRİMCİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ…
Daha ne olsun!
Sayılmayan, bir soyadı olmayan, seçip seçilemeyen, okutulmayan kadınlarımız Mustafa Kemal sayesinde kazanılan zaferle, özgür bir ülkenin özgür bireyleri olarak kulluktan yurttaşlığa geçebilmişlerdir.
1929 Büyük Dünya Buhranı’na rağmen oluşturulan envanterin büyük bir bölümü artık elimizde bulunmasa da her Türkün gurudur.
Üşenmez sıralayabiliriz, ancak bu kutlama yazısını okuyanları üzmesinden de korkarız.
Edinimi tekrar kolay olmasa da, imkânsız değildir!
Sadece hilafetin ve saltanatın kaldırılarak meclise, ‘’Hâkimiyet Milletindir’’ yazısının asılması ve 625 yıllık Osmanlı Monarşisine son verilmesi tek başına büyük devrimdir.
Hatay’ın Ana yurda katılımı Büyük Zafer’in sonucudur.
Daha ne olsun!
İnsan rakam değildir. Ancak, yetmiş milyon insanın öldüğü İkinci Dünya Savaşı’na bulaşmamak; Çanakkale, Sakarya ve Dumlupınar ruhunu taşıyanların eseridir.
Daha ne olsun!
Ulusun bekası dışında savaşlar çözüm değildir.
Hayatı, ülkesi için savaşlar içinde geçen ve savaştığı düşmanı tarafından Nobel Barış Ödülüne aday gösterilen Mustafa Kemal Atatürk’e ;
Hem ülkemiz, hem de dünya her zamankinden daha çok muhtaçtır…
Ulusumuzun geleceği, Atatürk’ün yol göstericiliğinde ‘’Bağımsız’’ ve ‘’Antiemperyalist’’ bir halk iktidarında gerçekleşecektir.
Başardılar…
Başaracağız…
Bayramınız kutlu olsun…
Saygı, sevgi ve inançla,
Kemal YALNIZ/İktisatçı
Kemal YALNIZ/kentekrani
Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız
www.kentekrani.com 28 Ağustos 2022