ÜÇ GOL TAKTİĞİ!
Benim eğittiğim öğrencilerimin çoğu bilir:
Geçmişte onlarla başarılı ve amansız bir çalışma yaparken, mücadele edecekleri tek yerin futbol alanı ve 90 dakikalar olduğunu…
Motivasyon olarak bunu işlerdim onlara…
Sonuçta, onlara ‘üç gol’ taktiğini maça çıkarken sert ve kalıcı bir şekilde hatırlatırdım.
Müthiş bir kavga veriyordum ham ve tertemiz gençlerle.
Önemli bir final maçında net verilmeyen üç golden sonra odaya girdiğimde ağlayan ve şuurunu yedikleri tek golle maçı sayılmayan üç golüne karşın kaybetmiş gençlerimin ilk kez yenildiğini gördüm.
İçlerinden biri bana sordu:”-Hocam üç gol attık ama sayılmadı ve tek golle yenildik! Şimdi ne yapacağız!?”
Sert ve kesin yanıtım şuydu “O zaman dört gol atacaksınız!”
Oysa ki bu maçtan bir hafta önce A klasmandan maçımızı yönetecek arkadaşımızın bizi izlemesi gururlandırmıştı.
Onun 6 gün sonra maçımızın hakemi olarak tayinine sevinirken hangi niyetle izlediğini bilemezdim. Hakemler kendi içinde bölünmüştü!
O hakem MHK ile takip edilip hakemliğine son verilen olmuştu!
Bir kaç yıl sonra güneyde devre arası kampına aldığım takımım oldu. Alış veriş için girdiğim bir marketin tezgahında görevine son verilen arkadaşı gördüm; bakıştık…
Kolay gelsin dedim ve sonra da ilave ettim:
Bak! Sen tezgahın arkasına geçmişsin mesleğinden uzaksın ama ben hala devam ediyorum. Değer miydi?
Başını eğdi ve cevap veremedi!
Hayat boştur; ama içi mutlaka iyi ve kötülerle dolu enstantaneleri vardır…
Bu hafta da artık böyle olsun. Üç gol hikayesinin çağrışımını anlamak isteyen anlar belki!
Adnan DİNÇER/Futbol İnsanı-Tek. Direktör-Akademisyen-Yazar
Adnan DİNÇER/kentekrani
Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız
www.kentekrani.com 5 Nisant 2022