UKRAYNA’DA DURUM VE “UKRAYNA’NIN GİZLİ SİLAHI”
“Putin rakibini yanlış değerlendirdi ve askeri avantajlarını boşa harcadı“…
Oğuz HAKSEVER
Başlık bu olunca yaygın ve haklı olarak Putin’in başarısızlığa uğraması umudunu okşadığı için ilgi çekiyor.
Yazan, David Ignatius. Washington Post’un dış politika yazarı. Biraz daha tanıtırsak veya hatırlatırsak, ünlü One Minute olayında yani Davos’taki oturumda kendisine yeterince söz hakkı vermediği için dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ı sinirlendiren kişi.
Ignatius, ABD Genelkurmay Başkanı General Mark A. Milley’in Ukrayna’daki savaş sırasında Avrupa’ya yaptığı iş gezisine katılan gazetecilerden biri olarak bir seri yazı kaleme aldı. Ukrayna’da “işlerin” Putin için iyi gitmediğini vurgulayan başlık da o yazılardan birinin tabelası.
ATEŞKESLERİN ÖBÜR YÜZÜ
Ignatius, Ukrayna’da insani koridor için kararlaştırılan ateşkeslerin Rusya’nın hızlı ve kolay zafer umutlarının yanlışlığını da ortaya koyduğu görüşünde. Ignasius’a göre, Ruslar, geçici ateşkesler sayesinde Ukrayna direnişinin ivmesini de yeniden gözden geçiriyorlar. Yazar, zaman geçtikçe -8 Mart itibarıyla 13 gün oldu- Ukrayna ve Ukraynalıların psikolojik ve moral üstünlük elde ettiğini belirtiyor; Ukraynalıların Rusya’nın askeri üstünlüğünü cesaret, karizmatik liderlik -Volodimir Zelensky, Ukrayna’nın gizli silahı- ve güçlü müttefiklerle telafi ettiğini vurguluyor.
SAVAŞ ALANINDAKİ KARARSIZLIK
Yazar’a göre, Putin ve komutanları, Ukrayna’nın direncinin 1 haftada biteceği, Kiev’in 1 günde izole edileceği 3 günde de alınacağı beklentisi içindeydiler.
David Ignatius, NATO yetkililerinin değerlendirmelerine de yer veriyor. Buna göre, Rusya sadece Ukrayna’nın “beklenmedik” direncinden ötürü değil, savaş alanındaki kararsızlıklarından ötürü de sıkıntı çekiyor. Büyük rus askeri konvoyunun Kiev yakınlarında durup beklemesi bu “kararsızlığa” kanıt olarak gösteriliyor. Ayrıca, Ukrayna hava savunması Rusya’nın hava üstünlüğünü de zorluyor.
Yazıda, savaş ortamlarında harekata girişen liderlerin, komutanların klişe bir deyişi de hatırlatılıyor. “Her şey plana göre ilerliyor”… Putin de demişti : “Özel harekatın kesinlikle plana göre ilerlediğini belirtmek isterim“…
Aslında insanlık tarihinde plana göre ilerleyen savaş pek görülmedi. Zaferle sonuçlansa bile harekat planları genellikle aksadı. Yazıda “hakikaten!” dedirten hatırlatmalar var.
İkinci Dünya Savaşı’nda Müttefikler Haziran 1944’te Normandiya’ya çıkarma yaparak askeri ve lojistik üstünlükleriyle bir iki haftada Paris’e ulaşmayı planlıyorlardı. Paris’e Ağustos ayında girebildiler; yine 1944’te Müttefiklerin Ren Nehri’ni geçme planları tek bir köprüdeki Alman direnişiyle süründü durdu…
UKRAYNA KRİZİNDE OLASILIKLAR VE APTALLIKLAR AÇISINDAN DÜNYA TARİHİ
Bu satırların yazarı David Ignasius’un mealini verdikten sonra kendisine dönerse eğer yazının devamı şöyle:
Hasılı Rusya’nın ya da Putin’in Ukrayna saldırısı 13. gününü doldurdu.
Olasılıklar muhtelif.
Rusya, Ukrayna direnişi yardımlarla güçlenir de ağır; soyutlayıcı ekonomik yaptırımlar Moskova’yı bezdirirse ve kendileri açısından onurlu bir çıkış yolu aramaya başlarsa diplomasi devreye girer.
Veya bir aşamada Putin “hedefimiz buydu” der; uzun süren bir ateş kes dönemine girilir, diplomatik yılan hikayesi başlar.
Ya da Rusya, elindeki bütün imkanlarla çılgınca bastırır bir ülkeyi perişan edip, de facto bir sürece girilir ki tarihe zaten başlamış bir yeni bir soğuk savaşın tabelası asılır.
Bunlar yaygın kanaatlerde dile getirilen olasılıklardan bir kaçı… Diğer olasılıkları düşününce, zihindeki ihtimaller çorbası kaynamaya başlıyor, çorbanın elementleri birbirine karışıyor. Yazar durmalı yani…
Ayrıca Ukrayna krizi yaygın kanaatlerin dışında bir sonuca varırsa eğer, büyük olasılıkla tarihin sandığı eşelenir bir örnek vaka bulunup çıkarılır nasıl olsa.
Bu köşenin yazarı ne tarihçi, ne de jeopolitik uzmanı.
Hasbelkader gazeteci.
Ve meraklı.
İçinde savaşların olduğu tarihi olaylarla ilgili bilgi sahibi olmaya çalışırken düşünmüştü; yeri geldi; şuraya yazmalı:
“Dünya tarihini hep büyük, başarılı liderler mi yazar? Basiretsizliklerin de, aptallıkların da eşit değerde rolü yok mudur?”
Sonuç olarak Ukrayna krizi bu yaklaşımla da izlenebilir.
Şu günlerde dünyanın acı çeken kadınları arasında öne çıkan Ukraynalı kadınları hatırlatarak;
Dünya Kadınlar Günü Kutlu olsun!
Oğuz Haksever