Bu kirli savaşa rağmen unutmayacaklarımız…
Tarih; barışı hep savaşı kazananların getirdiğini yazar, ancak;
kazananlar, tekrar savaş çıkarmaktan hiç kaçınmazlar…
Küresel güçler stratejilerini bölmek ve yönetmek üzerine kurarlar. Gizli bir pazarlık var gibi görülse de dünya niyet okumada artık çok deneyimlidir.
Yüz yıllardır bilinir ki savaş; matem süresi çok uzun, acılarla dolu, kayıpları kolay ölçülemeyen, pahalı bir eylemdir. Ve Vatanın savunulması istisna en büyük insanlık suçudur.
Birkaç gün evvel, tarih 03 Mart 2022’yi gösterirken…
Japonya’da yaklaşık 1000 yıldır kutlanmakta olan ’’Kız Çocukları Festivali’’ yapılıyor. Daha doğrusu ’’Kızlar Bayramı’’ kutlanıyor. Adı, HINA MATSURI…
Yüz yıllardır geleceklerini belirleyen kızlarına verdikleri değerleri simgeliyor.
Temel amacı; Kız çocuklarına sağlık, eğitim, başarı ve görgü kurallarını öğretmek, eserlerini konuklara gururla göstermek…
Ne güzel! Geleceğin eşlerini, annelerini, üretici kadınlarını özgüvenle hazırlıyor, sonuçlarını Japonlarla birlikte tüm dünyaya hayranlıkla izlettiriyorlar…
İnsan doğuşta kendisine verilen boş bir çuvala sahip. Çoğu zaman doldurduklarını sadece kendi görebiliyor ve gördükleri ile hep yüzleşiyor. Ve hiç kimse tüy gibi hafif olan iyiliklerinden hiç yorulmuyor. Oysa taşırken zorlanılan kötülükler, boşaltırken utançlara ve ödenmesi çok zor cezalara dönüşüyor.
Kanaatim odur ki, çuvala konan en büyük ağırlık kız çocuklarına ve kadınlara yaptıklarımızdır. Dünya ozanımız Nazım ne kadar güzel söylemiş;
’’Kadınlarımızın yüzü acılarımızın kitabıdır
acılarımız, ayıplarımız ve döktüğümüz kan
karasabanlar gibi çizer kadınlarımızın yüzünü.’’
İnsanlığın yüzü, yüzleşme anında bile kızarmıyor.
Kızarsaydı tarihteki örnekleri hiç azalmaz mıydı?
İnsanlara boş inanışları öğretmek korkunç bir şeydir diyen, matematik ve bilimi savunan kadın filozof Hypatia’nın taşlanarak öldürülmesinin üzerinden 1.600 yıl geçti.
Bu dünyada savundukları değerler yüzünden ölen;
Jeanne D’arc, Rosa Luxemburg, Indira Gandhi, Marie Curie, Bahriye Üçok ve Türkan Saylan’ı unutabilir miyiz?
Nazım Hikmet’e ’Ve sofradaki yeri öküzümüzden sonra gelen’’ dizelerini yazdıran utanılacak dünya düzenini çok şükür geride bıraktık diyorsak, neden her gün bir kadınımıza kıyıyor, hiçbir önlem alamıyoruz.
Bir çıkış yolu var mı, var elbet!
Bu kirli savaşları çıkaranlara, bu kadın düşmanlarına, her koşulda yılmadan direnmek ve korku duvarlarını yıkmaktır.
Umut…
Hiç bıkmadan denemek, saatleri güzel bir sabaha uyanmak için heyecanla kurmaktır.
Umut…
Hina Matsuri Bayramı’nı kutlayanların iradesini görebilmektir…
Dünya özgür olmadan kadın özgür olmaz.
Kadınlar günü kutlu olsun…
Saygı, sevgi ve inançla,
Kemal YALNIZ/İktisatçı
Kemal YALNIZ/kentekrani
Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız
www.kentekrani.com 6 Mart 2022