Kürk Mantolu Madonna
Bugün biraz kitap konuşalım mı ?
Beni derinden etkileyen bir romanı sizinle paylaşmak istedim.
Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonnası; defalarca okudum.
Nasıl desem, nasıl tarif etsem kitap okumak benim ikinci dünyam, vazgeçilmezim, yazmak ve okumak beni çok mutlu ediyor.
Kürk mantolu Madonna kitabının konusuna değinecek olursam,
Kendi iç dünyasına kapanmış, içine kapanık bir kişi olan Raif efendi. Kimseyle konuşmayan, sessiz, sakin bir adamdır. Hayatı boyunca haksızlığa uğradığında karşı koymamış,hemen hemen çoğu şeye boyun eğmiştir. Sevmediği bir kadınla evlenmiş. Çocukları olmuş, bir aile kurmuştur.
Hep başkalarının istediği hayatı yaşamıştır. Hayatında gerçekten yaşadığını hissettiği tek bir anısı vardır ve bunu günlüğüne yazmıştır.
Maria Puder, Raif’in tutkulu bir aşk ile bağlandığı güzel ve çekici bir kadındır. Berlin’de bir kulüpte şarkıcı olarak geçimini sağlamaktadır. Çalıştığı mekanın etkisi ile erkeklere ve aşka olan güvenini yitirmiştir.
Genç yaşına rağmen ruhunda derin yaralar vardır. İnsanları artık sevmek istemiyor; öyle bir ruh hali içerisine girmiştir.
Raif ile tanıştıktan sonra Raif’in karakteri ve tutkusu onu etkiler. O kadar etkilenir ki aşka olan inancını Raif sayesinde tekrar kazanmaya başlar. Aşka bağlılığı arttıkça eskisi gibi aşk dolu olan kadın tekrar ortaya çıkar. Aşkını bu noktadan sonra doyasıya ve her şeyiyle yaşamayı ister.
Kitaba adını veren “Kürk Mantolu Madonna” böylece ortaya çıkar.
Henüz okumadıysanız okumanızı tavsiye ediyorum.
Atay BARBUROĞLU/kentekrani
