SÜLEYMANİYE VE DİĞERLERİ…
Tarihi Yarımada’nın simge yapısı Süleymaniye’nin başına örülen çoraplar yıllar öncesine götürdü beni. Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın sözlerine.
AKP içinde bir dönemin güçlü siyasetçilerindendi Günay. Sonradan yollar ayrıldı. Bu partinin rant odaklı gizli planlarını herhalde bakanlıktan ayrılınca çözmeyi başardı.
Günay 2013 yılında şöyle demiş; ”İstanbul’da inşaat hamlesi, imar ve ihya hamlesinin biraz önünden gidiyor. İstanbul’da değil Taksim Meydanı’na, Sultanahmet Meydanı’na bile AVM yapacak bir yaklaşım var. Bunu bakan olduğum süreçte de söyledim. İstanbul çok değerli bir toprak ama inşaat faaliyeti çok hızlı gidiyor ve tarihi dokuyu koruma konusunda biraz geriden gidiyoruz”
İşte bu kadar… AKP İstanbul seçimlerini kaybedince 2019 Nisan’ında acil planları devreye almış, Süleymaniye’deki tarihi hanın yenilenme projesinde gerekli izinleri jet hızıyla çıkarmış. İstanbul’un tarihi siluetine kazık böyle atılmış.
İstanbul AKP ve yandaşları için büyük bir rant kapısıdır, gerisi hikaye. Bakmayın; ‘Osmanlının mirasçısıyız’ nutuklarına… Kenti yüksek yapılara açarak doğaya ve tarihe en büyük yanlışı yaptılar. Kanuni Sultan Süleyman’ın özenle kurduğu bir semt olan Süleymaniye’de de ‘yenilenme’ adı altına tarihe darbe vurmanın telaşı içindeydiler.
“Çirkinlik yükseliyor! İstanbul’un kalbine dadandı birkaç gözü doymaz… Müdahale şart”… Ne güzel değil mi? Bu tweeti yazan yandaş bir trol hesap, inşaatın İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapıldığını sanmış, çirkinliğin yandaş vakfa ait olduğu ortaya çıkınca da alel acele silmiş.
Şimdi İBB Süleymaniye’deki bu pisliği temizlemeye çalışıyor, Belediye Başkanı İmamoğlu, inşaatı yapanların geri adım attığını belirtiyor, Süleymaniye ve çevresinin bozulmasına izin verilmeyeceğini söylüyor. Zaten binanın üst katının yıkımı yapıldı ama Süleymaniye’nin derdi sadece bu yapı değildi.
SÜLEYMANİYE VE ÇEVRESİ
Unesco’nun Dünya Koruma Mirası listesinde yer alan Süleymaniye Külliyesi Osmanlı mimarisinin dönüm noktası sayılıyor. Kanuni’nin yer seçimi üzerinde hassasiyetle durduğu tarih kitaplarında yazılıdır.
Cumhuriyet döneminde sahip çıkıldığı söylenemez. Haliç’in çevresi gibi burası da atölyelerle derme çatma yapılarla doldurulmuştu. Koruma planlarının 25 yıllık bir mazisi var. 2006 yılında kentsel dönüşüm alanı ilan edildi. 330 tescilli eser, 26 anıt bina var. Bu yapılar onarılacak, ayrıca depreme dayanıklı mahalle mimarisine uygun konutlar yapılacaktı. İstanbul Belediye kuruluşu Kiptaş ve Fatih Belediyesi ortaklığında yürütülen çalışmalar şimdi durdu. Mahalle harabe halinde…
VE DİĞERLERİ…
Süleymaniye çevresini saran ‘modern’ adı altındaki çirkin yapıların yıkılıp hiçbir şey yapılmaması ne güzel olurdu. Bu bir ütopya! Süleymaniye önde geleni; ancak böyle yapılar çok tarihi Yarımada’da…
Birini örnek vereyim; Balkapanı Han…
Balkapanı Han Süleymaniye’ye uzak sayılmaz, Eminönü Meydanının hemen arkasındadır. Bizans zamanında da vardı, Fatih Sultan Mehmet’in elinin değdiği ilk yapılardandır. Kervanların en önemli durağıydı. Dehlizleri inanılmazdır, Tahtakale esnafı depo olarak kullanır, Bu dehlizlerin Ayasofya’ya uzandığı rivayet edilir. Zamanın ruhu Balkapanı Han’a öyle bir üflenmiştir ki; hali içler acısıdır.
Süleymaniye çevresi veya Balkapanı değil, yarımadadaki avlulu Osmanlı Hanları ve diğer yapılar mülkiyet tartışmaları yüzünden ayakta ölüyor.
Depremde yıkılacak ilk yapılar olarak görülen anıt eserlerin hali budur.
Cengiz ERDİL/Gazeteci
CengizERDİL/kentekrani
Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız
www.kentekrani.com 13 Şubat 2022