500 bin İngiliz’den gelen veriler analiz edildi; Kahve ölüm riskini azaltıyor!
Kafeinli veya kafeinsiz, demlenmiş veya hazır; günde sekiz fincana kadar kahve içen insanlar, içmeyenlere kıyasla erken ölüm riskini azaltabilir.
10 yıllık çalışma süresi boyunca daha fazla kahve içenlerin ölme riskinin azaldığını buldu. Günde sekiz veya daha fazla fincan içmek, hiç kahve içmemeye kıyasla %14 daha düşük risk ile bağlantılıydı.
Harvard TH Chan Halk Sağlığı Okulu’nda beslenme ve epidemiyoloji profesörü olan Edward Giovannucci , bir makalesinde “Kahvede birçok potansiyel faydalı bileşik var” dedi .
Çalışmaya dahil olmayan Giovannucci, “İnsanlar kafeini düşünür, ancak en faydalı bileşiklerden bazılarının kafein olmaması muhtemeldir” diye ekledi.
Giovannucci, “Günde en az bir fincan, günde sekiz veya daha fazla fincan içtiğini bildiren katılımcılar ile filtrelenmiş, hazır ve kafeinsiz kahve içenler de dahil olmak üzere, kahve içmenin ölüm oranıyla ters bir ilişki gözlemledik” dedi.
Araştırmacılar, büyük bir İngiliz yetişkin grubunun sağlık anketlerini tamamladığı, fiziksel muayenelerden geçtiği ve biyolojik numuneler sağladığı Birleşik Krallık Biobank çalışmasından elde edilen verileri kullandı.
Mevcut çalışma için araştırmacılar, kahve tüketimi, sigara ve içme alışkanlıkları, sağlık geçmişi ve daha fazlasıyla ilgili soruları yanıtlayan yaklaşık 500.000 kişi tarafından sağlanan bilgileri analiz etti.
Çalışmanın 10 yıllık takip süresi boyunca, bu insanların yaklaşık 14.200’ü öldü.
Araştırmacılar, neredeyse her düzeyde ve türde kahve tüketimiyle ilişkili uzun ömürlü faydalar buldular. Risk azaltma, birinin ne kadar kahve tükettiğine, kafein içeriğine ve hazır mı yoksa öğütülmüş mü olduğuna bağlı olarak biraz değişiyordu. Ancak genel olarak, günde bir fincan kahve içenlerin erken ölüm riski, içmeyenlere göre %8 daha düşüktü – bu oran tüketim arttıkça hafifçe arttı ve günde altı ila yedi fincan içenlerde %16’ya ulaştı. her gün sekiz veya daha fazla fincan içenler için hafifçe daldırmadan önce %14’e.
Bir kişinin kafeini metabolize etme hızı, kahve tüketiminin kafeini yavaş metabolize eden kişilerde artan yüksek tansiyon ve kalp krizi riskleriyle ilişkili olabileceğini öne süren önceki araştırmalara rağmen, uzun ömürlülüğü etkilemiyor gibi görünüyordu . Ancak Loftfield, bu çalışmaların yalnızca hastalık ortaya çıktıktan sonra kahve içmeye baktığını ve mevcut makalenin yaptığı gibi genel ölüm riskini incelemediğini söyledi. Biobank çalışmasının kullanılması, araştırmacıların kafein metabolizmasıyla ilgili olanlar da dahil olmak üzere çok sayıda genetik veriyi incelemesine izin verdi ve bu da daha sağlam analizlere izin verdi.
Loftfield, “Şu anki kahve ve sağlık anlayışımız, öncelikle gözlemsel çalışmalardan elde edilen bulgulara dayanmaktadır.Kahvenin çeşitli sağlık sonuçlarıyla gözlemlenen ilişkilerinin altında yatan potansiyel biyolojik mekanizmaları daha iyi anlamak için ek çalışmalara ihtiyaç var.” ifadelerini kullandı.
Geçmişte yapılan bazı araştırmalar kahve ve diğer sıcak içecekleri kanserle ilişkilendirmiş olsa da , Dünya Sağlık Örgütü geçen ay kahveyi kanserojen olarak adlandırmak için yetersiz kanıt olduğu sonucuna varmıştı .
Loftfield, “Çalışmamız, kahve içmenin sağlıklı bir diyetin parçası olabileceğine dair daha fazla kanıt sağlıyor ve kahve içenlere güven veriyor” dedi.