Milli Eğitim Bakanlığı’na alınmayan Kılıçdaroğlu: “O zincirler sizi koruyamayacak, hangi kurum çürüdüyse tanışmaya devam edeceğiz.”
* Bir haksızlık, hukuksuzluk varsa, birinin hakkı gasp ediliyorsa ve bu gasp edilme sarayın talimatı ile yapılıyorsa buna karşı çıkmak en insani görevimdir.
*Nerede kul hakkı yeniyorsa, torpil oluyorsa buna karşı çıkmak benim boynumun borcudur.
* Dün, bir feryadı dile getirdik. KPSS’de 80 90 puan alan evlatlarımızın sözlü sınavlarda elendiğini duydum.
“BÜYÜK HAKSIZLIK VAR”
* Onlarla konuştum. Bu memlekete yazıktır. Gencecik evlatlarımıza yazıktır, günahtır.
* Düne kadar mülakatlarda artı 3 eksi 3 arasında puan verilecektir şeklindeki uygulama neden terk edildi? Kimin talimatı ile?
* TÜGVA’dan TÜRGEV’den gelen listeler üzerine mi bu karar alındı? Büyük haksızlık var.
*Benzer olayları daha önce yaşayanlar Danıştay’a gittiler. Davaları açtılar. Danıştay, mülakatlarda yapılan haksızlıkları tescilledi.
“ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ”
*Verdiği kararda, ‘Verilen puanlar hayatın olağan akışına aykırıdır’ diyor. Bunu yaparsanız, şu bakanlıkta oturanların yaratacak yeri yoktur.
*Dürüst bürokratları ayırıyorum. Siz adaleti sağlamak zorundasınız. Öğretmene haksızlık yapamazsınız. Böyle bir tabloya asla ve asla izin vermeyeceğiz.
* Haksızlığa uğradığına inanan bütün herkese hukuki desteği vereceğiz. Onlarla beraber olacağız.
* Haksızlık yapanlar unutmasın, görecekler haksızlık yapanlarla nasıl hesaplaşacağımızı görecekler.
* Dürüst bürokratlar başımın üstüne. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Bu şeytanlarla hesaplaşmak benim namus borcumdur.
BAKAN ÖZER’E CEVAP
* Saray’ın talimatı ile iş yapanları ben muhatap almam. Benim muhatabım, hedefim, sarayda oturup haksızlık yapan kişilerle hesaplaşmaktır.
Bakanlıktan ayrıldıktan sonra sosyal medya hesabından da bir paylaşım yapan CHP lideri Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:
*MEB’e gittim, bakan demir kapılar arkasında gizlendi. Beklediğimiz sonuç elbette. Ne diyecek? “Bakanlığı torpile peşkeş çekmedim” mi diyecek? Diyemez. Ancak kaçar.
* Torpil her yere sirayet etmiş durumda. Tüm devlet kurumları kanserin son safhasında.
Bakmayın siz binaların koca koca oluşuna, içinde çalışan tek bir şey yok.
* Sarayın emirlerini uygulayan zalimler; acı içinde kıvranan dürüst bürokratlar. O dürüst bürokratlar için de dayanıyorum o kapılara. Sabretsinler, az kaldı.
* Ayrıca buradan seslenmek istiyorum zalimlere. Sizleri bağışlamak haksızlık yapılanlara cefadır. Tügva’cıları yerleştirmek için, Türkiye’nin en parlak zihinlerini ekmeksiz bıraktınız.
*O zincirler sizi koruyamayacak, az kaldı. Hangi kurum çürüdüyse tanışmaya devam edeceğiz.