Kaz Rodi’yi Unutmayalım.21 Mart 2009 Cumartesi öğleden sonra Sabri Koz’la, Kadıköy Çarşısı’ndan geçerken, çarşı içinde ortalıkta bezgin bir şekilde dolaşan bir kaz gördüm. Kaz’ın tüyleri kabarmış ve kirliydi. İnsanların arasında dolaşıyor, insanlardan ürkmüyordu.
Duruşu, etrafına aldırmayışı, depresyonda olduğunu gösteriyordu. Kazı ilk kez görüyordum ve bana ilginç geldiği için fotoğraf makinemi çıkardım, üç poz resmini çektim. Resimlerden biri bu sayfadadır.
Sabri Koz, bu kazın çarşıda hep böyle dolaştığını, fakat şimdi değiştiğini, galiba hasta olduğunu, söyledi. Ben çarşıya fazla uğramadığım için görmemiştim onu. Aradan bir buçuk ay geçtikten sonra, bir gün, “Cumhuriyet Hafta Sonu”nun 2 Mayıs 2009 tarihli 153. sayısında, Ali Selim Emeç imzalı bir yazı gördüm. Yazının bulunduğu sayfada Kadıköy Çarşısı’nda gördüğüm kazın ve sahibi Nimet Köseoğlu’nun resimleri vardı. Kazın adı Rodi idi. Yazıda Rodi’nin öyküsü anlatılıyordu. Öyküyü okudum. Rodi ölmüştü. Bu nedenle öyküsüne yer veriliyordu. Öyle sanıyorum ki Rodi’nin son resimlerini ben çektim. Bu resimler Rodi’nin iç dünyasını çok güzel yansıtıyordu.
Ali Selim Emeç’in verdiği bilgilere göre, Rodi, Kadıköy Çarşısı esnafının maskotuydu. Esnaf onun uğur getirdiğine inanıyor onu balık ve salatalarla besliyordu. Rodi de çalımlı bir şekilde ortalıkta dolaşıyordu. Rodi’nin sahibi Nimet Köesoğlu, onu, Aydın’ın Kardeş Köyü’nde bir balık restoranı işletirken tanımış, yanına almış ve oradaki işini tasfiye edip İstanbul’a gelince de beraberinde getirmişti. Nimet Köseoğlu, Kadıköy Çarşısı’nda, “Şen Balıkçılık” adlı bir balıkçı dükkânı açmıştı.
Köseoğlu, bu dükkâna Rodi’yi de getirmişti. Rodi, 7 yıl boyunca çarşının ayrılmaz parçası haline geldi. Esnaf ve halk, özellikle çocuklar onu çok sevdiler. Kadıköy Belediyesi, 2007 yılında, Kadıköy Çarşısı’ndaki Aya Efemiya Kilisesi’nin yanına Rodi’nin bir heykelini dikti. Fakat heykel kısa süre sonra çalındı.
Rodi’nin sahibi Nimet Köseoğlu, 2008 yılının 3 mayıs günü, bir alacak- verecek sorunu nedeniyle vurularak öldürüldü. Bu tarihten sonra Rodi, yemeden içmeden kesildi, gittikçe kötüleşti. Veteriner tarafından tedavi edildi; serumla beslendi. Fakat Rodi bir türlü iyileşmedi. Anlaşılan artık yaşamak istemiyordu. Nihayet, Nisan 2009 sonlarına doğru yaşamını yitirdi.
Kadıköy Çarşısı esnafı Rodi’nin ölümüne çok üzüldü. Rodi’yi Karacaahmet Mezarlığı’nda, sahibi Nimet Köseoğlu’nun yanına gömdüler.
İşte Rodi’nin kısacık öyküsü böyle. Onun anısını yaşatmak ve insanlara, kıyasıya kirletip yok etmeye çalıştıkları bu gezegende yalnız olmadıklarını, hayvanların da bizim gibi canlılar olduğunu ve onların da bu gezegende yaşama haklarının bulunduğunu anımsatmak için, Kadıköy Belediyesi’nin, Rodi’nin bir heykelini daha Kadıköy Çarşısı’nda uygun bir yere dikmesini öneriyorum. Sahibinin ölümü üzerine depresyona giren, yemeyi içmeyi ret ederek ölen bir hayvanın anısını yaşatmak, insaniyetin çok azaldığı şu günümüzde birilerine ders olur belki.
Unutmadan Kaz Rodi’nin birde belgeseli yapıldı. İşte o belgesel.
Dr. Mustafa DUMAN
Dr. Mustafa DUMAN/kentekrani
Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız
www.kentekrani.com 25 Eylül 2020