Ayıp!
“Bunun tek sorumlusu şartlar ne olursa olsun sözü dinlenmeyen eksik otoriteli ile teknik adamdır!”
Ayıp!
Başlık klasik bir kelime değildir!
Ancak etkisini azalmıştır.
Geçmişte hangi alanda olursa olsun sorumluluktan kaçmamaya ve toplumsal görevleri becerimiz ölçünde iyi yapmaya çalışırdık.
Bunu sadece ‘kuşak farkı’ faktörüyle açıklayamayız.
Kökenine inmeyip hukuki ve ahlaki kuralları, vicdani sorumluluğu dışarıda bırakırsak topluma telafisi zor kötü bir örnek bırakırız ki, bu da o feci sonu getirir!
Ben bu durum için hafife alınan bir kelime olan AYIP sözcüğünü seçtim.
Futbol dünyasında kapital adına çok önemli bir çarpıklık bize acımasızca çiğnenen kural ve yasalar eliyle girdi.
Önceki gece daha çok takım düşürmekle anılan, ama ‘havalı’ teknik adamımız bir oyuncusunu sonradan oyuna almak istemiş ama o futbolcu teknik adamın göreve davetini dinlememiş.
Yani bana göre orada yetkili otorite geçersiz olmuş ve belki de o kulüp alacağı puanı kaybetmiş.
Bunun tek sorumlusu şartlar ne olursa olsun sözü dinlenmeyen eksik otoriteli ile teknik adamdır!
Gemi buz dağına çarpmışsa gemi değil kaptan suçludur!
Ülkemizde yıllardır gerçeklere sağır bir futbol dünyamız var.
Futbolun vazgeçilmez unsuru olan kulüplerin yönetimleri amatör olup dernekler yasası ile seçilmektedir
Bu gün büyük borç batağında olan kulüplerin, silinen vergi borçlarına karşın hala yabancı, yaşlı,sakat ve asi transferlerle ülke ekonomisine zarar verdikleri gerçektir.
Bu anlamda geçmişi başarılı çok az takım vardır.
Başarısız olanların bazıları da, amatör kümelerde adı ile yaşamaktadır.
FİFA ve UEFA artık görevini yapmamaktadır.
Endüstriyel soyguna izin veren zihniyet şimdi de 15 takımlı yeni bir oluşumla ülkeleri saf dışı bırakan bir lige ‘olur’ derken Liverpool ve M.City taraftarlarının tepkisine neden olmuştur.
Bu çok önemli bir toplumsal çıkıştır.
Nereden nerelere geldik değil mi ?
Bizim federasyon benim her türlü başarı ve hizmetime; pro lisans hakkıma, sayısız öğrenci eğiten akademik görev ve şampiyonluklarıma duyarsız kalırken, neredeyse belgesiz kişileri başka göstermelik kontratlarla çalıştırmakta ve ehliyetsiz kişilere adeta futbol trafiğinde göz yummaktadır!
Medya mensubu bazı kişiler de bu duruma bir eleştiri getirmezken kimi takımlara da yandaşlık yapmaktadır.
Fanatizm ötesi bir durumudur bu!
Ligimizin statüsünün sezon sonunda değişen yapısı; hocasını dinlemeyen futbolcu profilinden başarı bekleyen günlük icraatlar iflas etmiş durumdadır.
Taşıma suyu ile değirmen dönmez.!
Benim üzüntüm ortama değil; bu ortama karşı, TFF ,PFD ve Antrenörler Derneği gibi kurumların suskunluğudur.
Geçmişte spor akademisi öğretim görevlisi iken yardımcılarımdan birine görev vermeme tepki olarak TFF başkanına 880 imzalı dilekçe verenlerin; Alaylı -Mektepli kavgası yapanların olduğu bir dünyadan, elden giden futbol gerçeğine karşı duyarsız kalınmasını anlıyorum…
Anlamadığım, oyun bitmeden tepki veren kişilere suskun kalınmasıdır.
AYIPTIR!
Futbolumuzda Tuz koktu mu yoksa!?
Adnan DİNÇER/Futbol İnsanı-Tek. Direktör-Akademisyen-Yazar
Adnan DİNÇER/kentekrani
Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız
www.kentekrani.com 06 Mayıs 2021