Aşırı İstanbul Sevdası Nasıl Betonlaştı?
Üzerine türküler yakılan, şarkılar bestelenen, şiirler yazılan İstanbul’dan başka kaç kent var acaba? Hiçbir kent bu alanda İstanbul’a yetişemez… “Ah İstanbul İstanbul olalı. Hiç görmedi böyle keder” diye vefasız aşkına seslenen Sezen Aksu’nun modern zamanlar şarkısı aklıma geldi.
İstanbul’u betona gömenlerin unutamadığı seçim acısı, nelere yol açtı. İstanbul İstanbul olalı böylesini yaşamamıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul’u siyaseten de, özel hayatında da ayrı bir yere koyduğunu çılgın projelerinden biliyoruz. Galata Kulesi 166 yıldır İstanbul Belediyesi’nin mülkiyetindeydi, elinden alındı. Gezi Parkı da bir gece kararnamesiyle tarihçilerin bile unuttuğu bir vakfa devredildi. İşin başından İmamoğlu’nu ‘Topal Ördek’ ilan eden iktidar, Büyükşehir Belediyesi’nin elini kolunu bağlama stratejisini adım adım uyguluyor. Bunlar daha başlangıç… Aşırı sevdanın betonlaşmış halini asıl Kanal İstanbul ile göreceğiz.
İstanbul’u Betonla Sevenler Derneği’nin üyeleri, kentin çürüyen, yıkılan ve yalnızlık içinde ölümü bekleyen tarihi yapıları için ne düşünüyorlar acaba? Gezi Parkına yeni zaman ruhunun üflendiği AVM’li Topçu Kışlası’nı kondurmakta kararlı olan zihniyet, Tarihi Yarımada’da ayakta ölen Osmanlı yapıları için ne yapmayı planlıyor? Üstelik bu yapıların çoğu vakıfların kontrolü altında.
Depremde İlk Kurtarılacak Yapılar
Karanlıkta kalan tarihi hanların inciğini cıncığını kırk yaşından sonra bir belgesel çalışması sonucunda öğrendim. Bundan üzüntü duyduğumu da burada belirtmeliyim. Bu muhteşem yapılar yıllardır o kadar hor kullanıldı ki; çoğu tarihi kimliğini kaybetti. Beklenen büyük İstanbul depreminde de ya çok ağır hasar görecekler, ya da yıkılıp gidecekler. Osmanlı deyince mangalda kül bırakmayan, ‘İstanbul sevdalısıyım’ diyenlere bu mekanlarla ilgili birkaç örnek vereceğim.
İstanbul’un orta yerindeki Karaköy Perşembe Pazarı’nı rant hesapları yüzünden bir türlü düzenleyemediler. Çarpık çurpuk kaçak binaların, katların arasında kalan Mimar Sinan eseri Kurşunlu Han demir doğrama işleri yapan esnafın insafına terkedilmiş.
Haliç’in karşısına geçelim… Fatih Sultan Mehmet’in onardığı Bizans yapısı Bal Kapanı Han, kentte Türk hakimiyetinin ilk hanı sayılır. Altında Asayofya’ya uzanan dehlizlerin olduğu söylenir. Şimdi dehlizler elektronik eşya deposu, üstü ise tanınamaz halde.
Ve avlulu Osmanlı hanlarının şaheseri sayılan Büyük Valide Han… Çatısında motosikletli James Bond’u uçurmakla gurur duyduk da, hanın gelmişini geçmişini kapısından geçenlere bir türlü öğretemedik.
Burada üçünü saydım, daha niceleri var…
Kapalıçarşı çevresi hanlığı kaybetmiş yapılar topluluğuyla dolu. Ayakta kalanların şekli şemali değişmiş, modern kent rüzgarlarıyla aşınıp duruyor. Tarihi Yarımada, gökdelenlerin gölgesindeki bu yapıların geleceği belirsiz kaderine ağlıyor. Alın size korunması gereken yerler… Gurur duyduğunuz tarih orada… Eski, yeni veya uydurma vakıflara sözünüzü geçirin; bu yapıları kurtarın.
Cengiz ERDİL/Gazeteci
CengizERDİL/kentekrani
Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız
www.kentekrani.com 05 Nisan 2021