Üç Mısra, İki Kıta, Bir Hayat

0
Üç Mısra, İki Kıta, Bir Hayat
“Çocuklar hayat boyu onlarla olacak en güzel davranışları nasıl öğrenebilir?” sorusunun cevabı kişinin kendinde saklıdır.
Kitap okuma alışkanlığını ele alırsak ben de aslında kitap okumayı babamı taklit ederek öğrendim. Hâlâ babamı taklit etmeyi çok seviyorum.
Küçücük adımlarım uykuya gitmeden önce salonun kapısından onu gözetlerdim.
Şimdi parmaklarımın harfler üzerinde gezindiği odada ben çocukken geceleri kitap okurdu.
Ben de onu okurdum ya da ondan böyle bir alışkanlığın ne kadar asil ve güzel olduğunu.
Sabırsızlanırdım; onun kadar çok okuyabileceğim günü beklerken.
Yedi yaşımda okumayı tamamen söktüm. Otuz iki yaşıma kadar ise okumanın başka türlerini öğrendim.
En son geldiğim nokta  günümüzde tersine mühendislik dedikleri yazmak için okumak.
En fazla yaramazlığım onun yaşımdan büyük kitaplarının karıştırmaktı. Mesela Fidel Castro’nun mahkemedeki savunması “Tarih Beni Beraat Ettirecektir” ile Gorki’nin “Ana” adlı kitabı yan yana duruyordu muhtemelen.
Üst raflardan Ömer Seyfettin’den “Yüksek Ökçeler” sesi gelirken hemen yanından da Firuzan’dan “Kırk Yedililer” fısıldıyordu.
Pandemiden önce gittiğimiz kitap fuarlarını arkadaşlarım da benim kadar özlemiştir. Bütün fuar programını hatmeder. İmzaları da toplamak için en sevdiğimiz yazarların çoğunlukta olduğu günü seçerdik. Hepimizin elinde kuş bakışı birer plan olurdu. İş bölümü olarak yazar paylaşımı da yapılınca başlardı maraton. Bir keresinde fuar duayeni olan bir arkadaşımıza ısrarla “Firuzan’ı atlamayalım lütfen!” demiştim. O sağ olsun. Kırmadı beni. Firuzan’ı bir “Parasız Yatılı” imzalatırken görmüş oldum. Çok mutlu oldum. Çünkü ben onu çocukluğumdan tanıyordum.
Yine kulaklarımda çınlayan güzel diksiyonu ve hoş sesiyle taklit etmeyi çok sevdiğim adam bana yine diyor ki: “Hayatta her şeyden vazgeçebilirsin. Okumaktan ve yazmaktan hiç vazgeçme.”
Bir de küçük bir kız geliyor gözümün önüne. Bahçede oyun oynarken “Sen hiç şiir yazdın mı?” diye soruyor. Merak ediyorum, şiir yazmak ne kadar güzel olabilir? Oyun oynamaktan daha mı güzel? Şimdi o kızın onu taklit edecek küçük bir oğlu var. Belki de hayatı bir şiir gibi yaşamak şiir yazmaktan daha kolay.
Üç mısra ve iki kıtanın tümüyle beni bugüne getiren bütün güzel insanlara teşekkür ederim. Çünkü Cemal Süreya’nın dediği gibi “Güzel hayat isteyen güzel insan biriktirsin!”

 

İrem SEVAL

 

İrem SEVAL/kentekrani

Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız

www.kentekrani.com 14 Şubat 2021