Geleceği Gören Müteahhitler!
Dünyada pek revaçta olan bir düşünce ve anlayış var. Fütürizm; yani gelecekçilik hayatın her alanında karşımıza çıkıyor. Ancak herkes Fütürist olamaz, bu iş öyle kolay değil. Kaba anlamıyla herkes geleceğiyle ilgili planlar yapar ama onlara ‘olaya çok Fütürist yaklaştınız’ denilemez veya ‘bir göktaşı dünyaya çarpsa, sen görürsün gününü!’ demenin de Fütürizmle uzaktan yakından ilişkisi yoktur, olsa olsa felaket senaryosudur.
Geleceği görmek insanlığın arayışıydı; kahinler, falcılar falan vardı. Modern zaman kahinleri olan fütüristler ise bilimsel metotlarla bu işi yapıyorlar. Başta söyledik Fütürist olmak kolay değil; mühendislik bilgisiyle donatılmak gerekiyor, sosyolojiden tutun da belli başlı ‘lojiler’ konusunda kapsamlı bilgi sahibi olması lazım. Yani Fütüristler saygıyı hak ediyor. Ama bina, yol betonla ilgili sürekli ileriye dönük planlar yapan bir grup daha var. Bazı Müteahhitler… Bazı diyorum, hepsini aynı kefeye koyarsak ayıp ederiz. Bu ‘bazı’ kelimesini de gezi eylemlerinden beri çok seviyorum doğrusu! Hiç unutmuyorum, beton dikicilerden biri, coğrafya harikası Bodrum için, ‘yakın gelecekte Bodrum Türkiye’nin dördüncü büyük kenti olacak’ demişti.
60’lı yıllarda küçücük bir balıkçı kasabası olan Bodrum’un başına gelenleri, bundan daha iyi anlatacak bir söz bulunamaz. Doğrusu bu beton dikici çok Fütüristmiş!
Ülkemiz 18 yıldır bu beton dikicilerin aklıyla yol alıyor, ‘bindik bir beton mikserine gidiyoruz acayip bir kıyamete!’
Yarımadanın orta yerine yeni bir kent yapılacak
Şu alemde sürgün diyarı kasabanın adını duyuran, Halikarnas Balıkçısının mezarından dikilip ‘Ben ne yaptım?’ diyeceği Bodrum’da, hayatta olmayan eczacı Çetin ağabeyin lafını hiç unutmam; ‘Bodrum’da eskiden üç kişiden biri balıkçı, ikisi de bahçeciydi. Şimdi üç kişiden ikisi inşaatçı oldu. Diğeri de getir götür işleri yapıyor’ Bu sözler Bodrum’un değişen sosyolojini anlatıyor herhalde. Bodrum’da arazi altın gibi işlem görür, dört bir yanı inşaat malzemesi satan marketler ve hırdavatçılarla dolu. Bodrum’da en çok konuşulan üç unsuru sayalım desek; Bina, kira ve arazi ilk sırayı alır.
Yarımadanın orta yerinde Ortakent diye bir köy var. Yarımadadaki köyler gerçi çoktan merkezle birleşti sayılır ama burada Hazineye ait geniş bir alan vardı. İktidar istese Millet Bahçesi, park falan yapabilirdi ama öyle olmadı. Bir milyon metrekarelik alanın yeni imar planı Cumhurbaşkanlığınca onaylandı. Buraya iki üç katlı beş bin konut, alış veriş merkezi, mescit, okul ve de sağlık merkezi yapılacak. Sizin anlayacağınız Bodrum Yarımadasının ortasında yeni bir kent yükselecek. Plan askıya çıktı bile, 15 Mayıs 2021’e kadar askıda kalacak.
Ötekilerin Bodrum kentine fetih saferi!
Aslında gücü elinde tutanlar çoktan beri nedense(!) Bodrum’un farklı havasından rahatsızlar. Başka yer yokmuş gibi Diyanet Bodrum’da İslami Araştırmalar Merkezi kuruyor, TOKİ de yakın zamana kadar yarımadada bir site inşa etmenin hesabını yapıyordu. Bu nedenle Mumcular Köyü çevresinde bir arazi bulunmuştu. Hatta o vakitler AKP Bodrum İlçe yöneticilerinden biri “Bodrum’da konut açığı var. Yer arıyoruz” gibi laflar etmişti. Oysa iş bilenler şöyle düşünüyor; Bodrum artık doldu, taştı. Yeterli konut da var, iş merkezi de. Turizm tesisleri zaten sürekli fiyat kırıyor. Salgın döneminden önce bile beldeye gelen yabancı turist sayısında, nedense hep azalma vardı. Yarımadanın ulaşım, elektrik, su ve internet gibi altyapı sorunları var. ‘Önce altyapı sorunlarımız çözülmeli’ diyen aklı başındaki Bodrumlular, giderek azalan mandalina bahçeleri ve zeytinliklerin korunması için çaba harcıyorlar.
Bodrum’da yeni imar planına karşı yurttaşlar bir imza kampanyası başlattı.
Kampanyada toplanan imzalar Cumhurbaşkanlığıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na gönderilecek. Sizce bir sonuç çıkar mı? … Yoksa beton sevicilerinin öngördüğü gibi Bodrum,
İzmir’den sonra Ege’nin en büyük kenti mi olur? 2023 hedeflerinden biri de belki farklı bir Bodrum’dur.
Cengiz ERDİL/Gazeteci
CengizERDİL/kentekrani
Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız
www.kentekrani.com 22 Kasım 2020
