Seni doğuya sürdürürüm!
Polis, kırmızıda geçen aracı durdurmuş, sürücüden ehliyet ve ruhsatını istiyor. Sürücü vermiyor. Hatta bir de üstüne üstlük polisi azarlıyor;
– Sen benim kim olduğumu biliyor musun? Seni doğuya sürdürürüm.
Yapar mı yapar. Kim bilir niceleri böyle batıdan doğuya sürülmüştür, kim bilir nicelerinin hayatı kararmıştır.
Aynı durumu bir de burada, Kaliforniya’da yaşadığım yerde değerlendireyim.
Polis, durduracağı aracın arkasına geçer, ışıldaklarını yakar. Sürücü durması gerektiğini anlar, trafiği tehlikeye sokmayacak bir yer bulana kadar devam eder ve en uygun yerde aracını sağa çekip durur. Polis hiç acele etmez, durmaya zorlamaz, gittiği yere kadar öndeki aracı takip eder, o da onun arkasında durur.
Sürücü araçtan inemez, camını açar, polisin gelmesini bekler. Korona salgını nedeniyle sürücüler artık sağ ön camı açıyor, polis de sağdan geliyor.
Sürücü eğer kaçmaya çalışırsa nereden geldiği belli olmayan polis araçları ortaya çıkar, hatta helikopter bile uçmaya başlar, kaçan aracı takibe alırlar. Durum başka bir hal alır. Neyse konumuz bu değil.
Polis gelir durumun açıklamasını yapar ehliyet ruhsat ve sigortayı ister. Sürücü şüpheli bir hareket yapamaz, ceza yazmasın diye yalvaramaz, rüşvet teklif edemez.
Neden?
1- Şüpheli bir harekette bulunursa adi suçlu muamelesi görmeye başlar. Polis takviye polis ister, onu araçtan çıkarıp kelepçe takabilir.
2- Ceza yazmasın diye yalvaramaz. Polis ceza yazmazsa sürücünün gidip “Bu polis görevini yapmıyor” diye şikayet edebileceğini bilir.
3- Rüşvet teklif edemez, polis de zaten almaya cesaret edemez. Rüşvet teklif ederse bir suç daha işlemiş olur. Polis rüşvet alırsa, sürücünün gidip “Bu polis rüşvet alıyor” diye şikayet edebileceğini bilir.
Neden böyle?
Çünkü Sheriff’i halk seçiyor. Seçim zamanı Sheriff adayları kampanya yürütür. Halk seçtiği Sheriff’i ve polis uygulamalarını denetler.
Bir de ne demiştik, kimse polisi azarlayamaz, suçlu duruma düşer. Kimse polisi doğuya sürdüremez, çünkü polisin görev alanı bulunduğu şehirle sınırlıdır. Kimse onu yandaki şehre bile gönderemez. Her şehir kendi kendini yönetir. Şehirler mi, çok küçükler. İstanbul’un semtlerini buranın şehirleri olarak düşünebilirsiniz.
Hal böyle olunca polisler de çok rahat görev yapıyorlar. Ücretleri tatminkar, toplum içinde itibar görüyorlar. Bir yerden bir yere sürülmek diye bir şey bilmiyorlar. Yasalarla fazlasıyla korunuyorlar. Hatta öyle ki, birini gözaltına alırken ölümüne neden olsalar bile yasalarla korunuyorlar.
Sedat ÜRETEN/Gazeteci
sedatüreten/kentekrani
www.kentekrani.com 21 Kasım 2020
