Adnan DİNÇER/Futbol İnsanı, Akademisyen-Yazar
FUTBOLU BATIRDIK!
Ülkemizin kim ne derse desin; hangi şartlarda olursa olsun en sevilen spor dalı Futbol…
Ancak bu sevgi farklı bir sürece sokulup, özellikle endüstriyel hale gelince çuvalladık!
Adam kayırmacılık,güne göre davranış değişimleri, kültür yetersizliği ve çıkar ilişkileri futbolun el değiştirmesine neden oldu.
Değişik amaçlarla işin içine dalanlar onun getirisine daha çok yöneldiler…
Forma aşkı ,idealizm,iyi futbol ve sahada kazanma gerçeği; gençleri çağın futbol anlayışıyla eğitmek… Bu konularda ‘havanda su döğmek’ten ileri gidilemedi.
Bu alanlarda en etkili güç medya oldu…
Algıyla fanatik taraftarlarda oluşturulan baskı unsuru kulüplere saçma sapan transferler yaptırmakla kalmadı kasalarını da boşalttı.
Futbol tarihi mucize başarılar üretenlerle dolu.
O başarılar iyi incelenirse içinde gözyaşı, emek,çalışma, kişilik ve sabır gözlenir.
Anahtar kilide doğru sokulursa işlevini yerine getirir.
Hiç tersinden kilit açan anahtar gördünüz mü?
Ne yazık ki bizde yapılan bu nafile uğraş; anahtarın tersten açtığı kilt bulmak !
***
İzmirde şu anda kaç kulüp var süper ligde?
İzmirspor nerede?
Altınordu ,Karşıyaka,Altay… Unutmak mümkün mü?
İstanbul’un Feriköy!ü,İstanbulspor’u,Beykoz ve Vefa’sı nerede?
O Şeref Apak, Milli ligi kurarken futbolu ülke coğrafyasına katıp İstanbulun tekelinden kurtararak renk ve heyecan getirmişti!
Geçmişteki oyuncu fabrikaları İzmirspor, İstanbulspor, Adalet, Beşiktaş,Ankaragücü,Kocaelispor artık futbolcu yetiştirmiyor.
Bir zamanlar,futbol federasyonu teknik adam kurs ve seminerlerine alanında yetkin kişileri davet ediyor ve bilimsel yetişen herkese kapılarını açıyordu.
Sadece futbolcu eskileri değil, Akademik eğitim alan teknik adamlara da sahip çıkıyordu.
Antrenörler derneği ,TFF eğitim dairesi çok değerli kişilerin elinde büyük mücadele veriyordu.
Türkiye futbolda büyük yıldızlar yetiştiriyordu.
Gazetelerin tersten okunan Spor sayfaları vardı!
Büyük yıldızların resimlerini boş defterlere yapıştırır ve derslerimizde başarılı olmak için motivasyon olarak kullanırdık.
Paramız yoktu ama gazete ve mecmuaları bir şekilde takip ederdik.
Kadri Aytaç Galatasaray’dan ayrılıp 57 bin 500 liraya Karagümrük’e geçince kıyamet kopmuştu futbol dünyamızda.
WM sistemi ile oynayan takımlarda bekler Santra çizgisini geçmez ve açıklar da gerisine gelemezlerdi.
Kalelerde Cihatımız,Turgayımız Özcanımız ve Varolumuz ile Seyfi ve Ali Artunerimiz,Arap Yılmazımız vardı.
Metin Oktay,Lefter,CanBartu,Baba Recep,Fevzi Zemzem, Şenol,Birol, Ayhan, Ayfer ve Nevzatımız vardı!
Mahalle maçları, sokak aralarında kırmızı lastik topla oynansa da rekabet ve heyecan futbol adına bizi eğitirdi.
Maçları çoğu kez duhuliye de büyüklerin sırtında izler ve stada yürüyerek gidip gelirdik!
Buralardan futbol aşkı ile geldik şimdilerde ise 65’ likler gibi Coronadan ve futboldan kendimizi koruyoruz .
Yabancı isimleri öğrenmek, doğru telafûz etmek zorundayız; garip olan şu ki, böyle bir ortamda oynanan futbolu “Türk futbolu!” olarak tanımlıyoruz !
Oysa Türk Futbolunu yabancı istilası ve çıkar kavgalarıyla batırdık; velhasıl futbolumuz Titanik gibi !
Adnan DİNÇER/Futbol İnsanı, Akademisyen-Yazar
Adnan DİNÇER/kentekrani
www.kentekrani.com 24 Eylül 2020