Selçuk GÜR ‘Ama sen, bitmemesi gereken bir şarkısın’

0

Selçuk GÜR/Gazeteci

‘Ama sen, bitmemesi gereken bir şarkısın’ (*)

TANJU OKAN’ın KADINI

“Eşyalar toplanmış seninle birlikte

Anılar saçılmış odaya, her yere

Sevdiğim o koku yok artık bu evde

Sen!..

Kıyıda köşede gülüşün kaybolmuş

Ne olur terk etme, yalnızlık çok acı

Bu renksiz dünyayı sevmiştik birlikte

Sen, kadınım!..

Hatırla o günü, karşıki sokakta

Seni öptüğümü ilk defa hayatta

Kollarımda benim, ilkbahar sabahım

Sen!..

Sönmüş bak ışıklar, ev nasıl karanlık

O ılık aydınlık, yuvamız soğumuş

Geceler bitmiyor, ağlıyorum artık

Sen, kadınım!..”

Anne Bedia Sarıalp Okanlı’nın “bıyıkları sarmısak kokan şarkıcı, müzisyen ve sinema oyuncusu biricik oğlu Tanju Okan’ı (1938 – 1996), 24 yıl önce 58 yaşında yitirdik. Yaşasaydı, geçtiğimiz 27 Ağustos’a doğumunun 82’nci yılını kutlayacaktık.

1990’lı yılların ortalarında siroz tanısı konulmuş, Aralık 1995’in sonlarına doğru kangren olma tehlikesi ile sol bacağı diz üzerinden kesilmiş, yeni yılı hastanede geçirmişti.

Ölümünden üç ay 27 gün önce son kez sahne aldığı Urla’da (İzmir) seyircilerin isteği üzerine “Kadınım” şarkısını son kez söyledi (26 Ocak 1996).

Söz yazarı, menajer, yapımcı Mehmet Teoman’ın (76), İtalya doğumlu Fransız şarkıcı ve aktör Serge Reggiani’nin “T’as l’air d’une chanson” (“Bir şarkı havası var sende”) parçasına Türkçe sözler yazdığı “Kadınım”, Tanju Okan’ın en çok satan 45’liklerinden biri idi (1974).

Bir dönem Beyoğlu barlarında DJ’lik ve işletmecilik yapan Mehmet Teoman, Tarabya Oteli’nde çalışırken sahneye çıkan Tanju Okan’dan etkilenmiş; Tanju Okan da, onun Fransızca bilgisinden etkilenip şarkı sözü yazmasını istemişti.

Okan, “Kadınım” şarkısına esin kaynağı olan Fatma Zerrin Erdoğan ile kariyerinin doruğunda iken tanışmış, ona sırsıklam âşık olmuştu. Fatma Zerrin; Okan’ın “alkolik” ve “işe yaramaz bir şarkıcı” olduğunda direnen köklü, sözü geçer, zengin bir ailenin kızı idi. Her şeye karşın aşklarını doludizgin yaşamayı sürdürüyorlardı ki, aile Fatma Zerrin’i Amerika’ya gönderme kararı aldı. Kızlarını, köşklerinin arka kapısından gizlice çıkarıp alelacele bindirdikleri uçakla apar topar Amerika’ya görderdiler.

Sonrasında Okan, uzunca bir süre sevgilisinden haber alamadı; en iyi dostu, içki ve sigara ile baş başa kaldı.

“Benim en iyi dostum; içkim, sigaram

Onlar da terk ederdi, olmasa param

Canım kadar yakınım el oldu şimdi

Dünyada ‘dost’ denilen kelime yalan.”

Ayrılığın üstünden özleyerek, gözleyerek iki yıl geçmişti ki; Tanju Okan, Fatma Zerrin Erdoğan ile evlenerek ikinci kez nikâh masasına oturdu. Gazeteler, “Tanju Okan sıfır yaşında. İçkiyi bıraktı, eşini buldu ve yeni bir Tanju Okan doğdu” diye yazdı.

Ne var ki, bu evlilikleri 14 ay sürdü (Oğlu Tansu’nun annesi manken-model Nur Erbay’la olan ilk evliliği de sekiz ay sürmüştü, 1967).

Evliliklerinin bitme nedeni; kimilerine göre Fatma Zerrin’in ailesinden gördükleri bitmez tükenmez baskı, kimilerine göre de Okan’ın bitmez tükenmez alkol düşkünlüğü idi. Gerçek nedeni ise sadece kendileri bilebilirdi.

Ne acıdır!.. Selçuk Ural, “Tanju Okan öldüğü zaman, Nükhet Duru, POPSAV Başkanı idi. ‘Tanju’nun cenazesini nasıl kaldıracağız?’ diye sordu bana. Ben, sponsorlar buldum; kaldırdık cenazeyi” demişti.

Geride 31 yıla sığan (1964-1995) 23 adet 45’lik, ikisi ölümünden sonra çıkan yedi albüm ve 14 film kaldı.

Vasiyeti üzerine İskele Kabristanı’na  (Urla, İzmir) gömülen Tanju Okan’ı gönül borcu, sevgi ve saygı ile anıyoruz.

(*) “Mais tu es la chanson qui ne doit pas finir”. Serge Reggiani’nin “T’as l’air d’une chanson”undan.

Selçuk GÜR/Gazeteci

selcukgur@msn.com

Abone Olmak İçin Tıklayınız

www.kentekrani.com 4 Eylül 2020