Cengiz ERDİL yazdı: Tarihi Konağa Çağdaş Zaman Çatısı

0

 Cengiz ERDİL/Gazeteci

Tarihi Konağa Çağdaş Zaman Çatısı

Beşiktaş’tan Barbaros Bulvarı’nı tırmanırken hemen göze çarpar Zafir Konakları.
Kent ortasında ve de en değerli yerindeki bu konaklar yıllardır ayakta ölümü bekliyor.

Bir emlak internet sitesi, zamanın ruhuna uygun olarak Zafir Konaklarıyla ilgili şu
değerlendirmeyi yapmış, “Trilyonlar çöpte bekliyor…” Emlakçılara ve yandaşlarına göre, Zafir Konağı yıkılıp yerine bir acayip yapı yapılırsa Barbaros Bulvarı uçacak. Cumhuriyet’in devrimci kurucu kadroları milli kalkınmayı, tam bağımsızlığa vurgu yapmak için anlamlı bir slogan bulmuşlardı; “Durmayalım Düşeriz.” 2 binli yılların Cumhuriyetçi(!) kadroları tekno devrimi maşallah o kadar benimsemişler ki; artık her alanda uçmayı göze alan bir ülkenin fertleriyiz.

            

Zafir Konakları da buradan çoktan uçardı ama çürüyüp yok olması bekleniyor herhalde. Şimdi tepesini yağmurdan, kardan koruyan bir çatı uydurulmuş, geçmişini silmiş, geleceğe umutsuz bakıyor.

             

Zafir Konaklarını İkinci Abdülhamit yaptırmış. Hemen yanında Ertuğrul Tekkesi var. Abdülhamit, konakları döneminde hayli etkin olan tarikat şeyhi olan Zafir Efendiye armağan etmiş. Tahta çıkacağını müjdelediği için Abdülhamit’in bu tarikatın şeyhine bağlı olduğu söylenir. Trablusgarp’ta gerilla savaşı örgütleyen kurucu önder Mustafa Kemal’in de, Zafir ailesiyle arası iyiymiş. Neyse, Cumhuriyet medreselerin mallarına el koyunca bu konaklar devletin kurduğu vakfa geçmiş.

Pek çok ünlü kalmış konaklarda. Bülent Ecevit’in çocukluğu burada geçmiş, kiracılar arasında besteciler, şairler, ressamlar var… Sonra herkes gidivermiş. Sokak çocuklarına kalmış konaklar.

Sokak çocukları deyince; asıl öykü şimdi başlıyor.

Aslen Şirazlı olan Şeyh Zafir’in (ölümü 1903) torunları, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı ve Cumhuriyeti desteklemişler. Aileden, ünlü ressam, asker, mimar ve çevirmenler çıkmış. Ressam Mehmet Ali Laga bu ailedendir. Ama iz bırakan bir torunu daha vardı ki; İstanbul unutmamalı…

                              

KAZIM ZAFİR

Kazım Zafir, konakta doğdu, büyüdü, gençliğini yaşadı. Ülkemizde sokak çocuklarının eğitimi için okul açan ilk eğitimci. Cumhuriyet’in ilk pedagoglarından. Okulunu 1933 yılında Galata’da açan Zafir’e göre ceza, çocuk eğitiminde en son başvuru metoduymuş. Sokak çocuklarının toplanması için, dönemin ünlü İstanbul kabadayılarının desteğini almış. Çok sayıda kimsesiz, itilen, darbe üstüne darbe yiyen yüzlerce çocuk, Kazım Zafir sayesinde iş güç sahibi olmuş, okullara gitmiş. Bizim ülkemizde şaşmaz kuraldır, iyilerin önüne çok engel çıkar. Aynı şey Kazım Zafir’in başına da gelmiş. 40’lı yıllarda tek parti döneminin bürokratları, okulunu İstanbul dışına çıkarmasını istemişler. O da küskün bir halde köşesine çekilmiş, çiftçilikle geçimini sağlamış.

Belki her gün geçtiğiniz Barbaros Bulvarında Zafir Bey konaklarına bir de böyle bakın derim. Evlerin içinden akıp geçen hayatları da düşünün. Şair Behçet Necatigil’in “Adı soyadı, açılır parantez. Doğduğu yıl, çizgi, öldüğü yıl, bitti. Kapanır parantez…” dizelerindeki unutulan hayatlara dikkatli bakmak lazım.

İstanbul’da bazı metruk evlerdeki hayatlardan, karşınıza kimlerin izi çıkar, hiç belli olmuyor.

Cengiz ERDİL/Gazeteci

CengizERDİL/kentekrani

Abone Olmak İçin Tıklayınız

www.kentekrani.com 1 Ağustos 2020