FATİH…
Bugünlerde konu hep aynı noktada odaklanıyor… İstanbul’u aldık…
Övünüyoruz…
567 yıldır övünüyoruz…
Aynı sözlerle…
Hatta şimdilerde; Ayasofya’da namazdan da dem vurup, siyaseten de övünçten bahsediyoruz…
Madem konu Fatih Sultan Mehmet ve Ayasofya…
O halde Fatih’i anlamadan geleceği yakalayamayız diyorum size…
Şöyle ki…
Ansiklopedilere baktım…
Osmanlı padişahları kimmiş diye…
İyisi de var…
Kötüsü de…
3-5 hatta 8 dil bileni…
Matematik dehaları…
İlime bilime inananları da var…
Zevk-ü Sefa Peşinde koşanları da…
Ben İstanbul’da oturuyorum…
Her gün Saray’ları görüyorum…
İhtişamı ve geçmişi…
Hani derler ya, “Mağrur olma padişahım” diye…
İşte içlerinden biri mağrur olmanın ne demek olduğunu hepimize gösterdi…
İstanbul’u aldı…
Tarihe geçti…
Ama İstanbul’u alırken sadece kılıca güvenmedi Fatih….
Akla güvendi…
Eğitime inandı…
Matematiği konuşturdu…
8 lisanı dillendirip dinledi…
Osmanlı’nın göğsündeki “UR”, yani Bizans’ı söküp attı…
Hem de milli, yerel olarak…
Dünya çapında iş yaptı…
Evren’de yer tuttu…
Evrensel düşündü…
Bilimi kullandı….
Topları dizayn etti….
Ayın durumuyla ilgilendi…
Meteorolojiyi kullandı..
Yani milli olmanın yolu;
Evrensel olmaktan geçiyor…
Evren’de var olanlardan daha iyiyi yapmaktan geçiyor…
Geçmişte en iyi topları yapıyorduk…
Şimdi en iyi üretimleri yapmalıyız…
Herkes en iyiyi hedefliyorsa, biz bir üstünü hedeflemeliyiz…
Yeri geldiğinde yeni teknolojik ürünler…
Yeri geldiğinde yeni teknolojik hizmetler..
Ve yeri gelsin gelmesin “GALAKTİK” düşünmeliyiz..
Ama unutmayalım ki;
Bu yarış; bambaşka insanlar ve insanlık anlayışı ile kazanılır…
Liderlik yetmez,
Bakanlık yetmez,
Müsteşarlık, iş adamlığı yetmez…
Doktorluk, mühendislik, avukatlık ya da esnaflık yetmez…
Çiftçilik hatta çöpçülük bile yetmez…
Adam gibi adam olmak şarttır..
Adam olmadan ne çöpçü olunur ne lider…
Ama adam* olmak her insanın başarabileceği bir zanaat değildir…
Adam olmak…
Mertlik ister.
Yürek ister.
Tevazu ister.
Bilgi ister.
Görgü ister.
Elbette gönül ister…
Tabii…
Açık fikir ister.
Öğrenme hevesi ister.
Sorgu, yorum, karşısındakini dinlemek…
Rekabetçi bir yapı ister…
Ötesi zaten ”İNSAN OLMAKTIR…”
Son söz:
Fatih’i anlayamadan böbürlenmenin bir anlamı yok…
* “Adam olmak” Türkçe bir deyim olarak kullanılmıştır…
Yoksa işin gerçeği elbette insan olmaktır…
Celal PİR/Gazeteci
CelalPİR/kentekrani
www.kentekrani.com 24 Temmuz 2020