Kültürel Sistem ve Gelecek
Her insan bir ekonomik, siyasal üretim sisteminin içine doğar, bu sistemler içerisinde bir takım ilişkiler, faaliyetlerde bulunur. Hatta yapıp ettiklerimizle hepimiz bu sistemin oluşturduğu değer yargılarınca övülür veya yeriliriz. Ölümcül gelir itilmişlik. Her türlü cezaya boyun eğeriz kabul edilmek için. Kısaca içine doğduğumuz ortamdaki gerçekleşmiş anlamlar sistemidir bizleri biçimleyen.
Bu özelliğiyle kültürün ideolojik olduğunu, bir sistemler bütününü devam ettirmeye çalıştığını vurgulamalıyız. İletişime açık insanın bundan payını almaması ve bu kültürel sistemden etkilenmemesi olanaksız. Demek ki verili anlamlar sistemleri tarafından yönlendiriliyoruz.
Bütün bir toplumsal durumu, bir anlamlar sistemine indirgemiş görünsek dahi, kültürün bu özelliği takınacağımız tavırlarda, değişiklik dönemlerinde, hangi konumda olduğumuzu öğrenmek için de kaçınılmazdır. Dünyanın kendini sorguladığı, toplumların dünyasal birlikteliğe ve benzeşmeye giderken kendi ulusal, yerel çıkarları için harekete geçtiği ve ayrıca ülkemizde önemli olayların yaşanırken bizim de kendi durumumuza ilişkin tartışmalara girmememiz beklenemez. Hele hızlı değişimler, dönüşümler yaşanıyor ve bu süreç hem şimdiki hem de gelecekteki kimliğimiz üstünde önemli oluyor ve olacaksa…
‘’… yazının, şiirin politikayla ilişkisinin olmadığını söylemek, gizli politik ve hatta ideolojik bir tavrı gösterir.’’
Yaşam biçimlerimiz, sanat, yazın, kodlar, simgeler, dil, mit, imgelem vb.’ndan oluşsa da temel belirleyici, değişen, dönüşen ve içine doğduğumuz kültürel sistemdir. Kültürel özelliklerimizi öğrendikçe, kodları, simgeleri, mitleri, dilsel olguları, sanatımızı vb. daha iyi kavrar, kültürel sistemi oluşturan ekonomik, siyasal, üretim sistemiyle ne kadar iç içe olduğunu görürüz. Örneğin, yazının, şiirin politikayla ilişkisinin olmadığını söylemek, gizli politik ve hatta ideolojik bir tavrı gösterir. Böyle bir şeyi savunmak aynı zamanda, kültürün belirleyici özelliklerinin bir yaşam biçimi olarak sürdürülmesinden yana olmak da demektir. Oysa yapılması gereken, kültürel sistemimizin kökenlerini sorgulamak, yapı taşlarını araştırıp öğrenmek, aydınlanmış bir insan topluluğu olarak yaşamak için de, kültürel özelliklerimizin, gelenekselleşmiş davranış, düşünce biçimlerimizin nasıl değiştirilirse kime yarayacağının altını çizebilmek, belirleyebilmektir. Kültür ve kültürel faaliyetlerin, içine doğulan toplumsal yapılanmanın yansıması, dahası aynası olduğu gibi görüntüsü olduğunu unutmak, gelecek için de kaçınılmaz hatalara şimdiden düşmek anlamına gelir. Ne yapılırsa yapılsın, geleceğe kültürel olarak el yordamıyla adım atmak anlamına gelir. Kültürün temel belirleyici olduğunu söyledikten sonra, ama neden sorusuna söylediklerimizle böylece cevap vermiş durumdayız. Yine de şunu söylemek gerekiyor: Ekonomik, siyasi ve üretimsel planlar, davranışlarımızı, düşünce biçimimizi belirleyen kültürel sistem(ler) sorgulanmadan gelecek ve hatta bugün için hiçbir şey yapılamaz.
İçinde yaşadığımız ve davranışlarımızı, kültürel ve hayatımızı derinden etkileyen yozlaşmışlıkların, meşru kültürümüzün içindeki bozulmaları, kaçınılmaz değişimleri ve sancıları imlediğini bilmem söylemeye gerek var mı?
Şiirli Günler Dilerim…
Metin CENGİZ Yazdı/Şair
metcengiz@gmail.com
MetinCENGİZ/kentekrani
www.kentekrani.com 11 Temmuz 2020