GİZMO
Corona virüs pandemisi sürecinde ev ve sokak hayvanları
SORUNLAR, ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE ONLARLA İLİŞKİLERİMİZ
Covid-19, Aralık ayında Çin’in Wuhan şehrinde artan pnömoni vakalarının
yoğunlaşması ve hastalığın belirtilerinin artmasıyla hastaneye başvuranlara yapılan tetkiklerde
Corona virüs teşhis edilmesiyle ortaya çıkmış bir hastalıktır. Wuhan’da bir hayvan
pazarındaki bir çalışanda ortaya çıktığı belirtilen hastalık çok bulaşıcı olması ve bulaşmanın
solunum yolu ile olması nedeniyle hızla yayılmış ve kısa sürede tüm dünyada görülmeye
başlanmıştır.
Özellikle Mart ayından itibaren ülkemizin gündeminde ilk sırada yer alan Corona
virüs nedeniyle tüm sağlık birimleri yoğun bir şekilde mücadeleye katılmış ve alınabilecek
tüm önlemler ile tedavi seçenekleri bağlamında sürece mümkün olduğunda kısa sürede katkı
sağlamaya çalışmıştır. Pandemi sürecinde, aslında belirsizliğin yoğun olduğu tüm ani ve sıra
dışı yaşam olaylarında sıklıkla görüldüğü üzere insan ve hayvan sağlığı ile ilgili bilimsellikten
uzak algılar ve yanlış kanılar ortaya çıkmıştır. Maalesef bunun sonucunda pek çok birey panik
yaşayarak bilinçsiz davranışlar sergileme eğilimi göstermişlerdir. Bu yazımda sizlerle uzun
yıllardır mesleğin içinde bulundan bir veteriner Hekim olarak pandemi döneminde en çok
karşılaştığım birkaç soruyu ve cevapları paylaşmak istiyorum. Ancak öncelikle, viroloji bilim
dalı konusunda nitelikli ve yoğun eğitim almış olan bir meslek grubu olarak virüsün virulansı
(hastalık yapma gücü), virüsün sayısı, bulaşma yolu ve konakçının direnci şeklindeki dört
etmenin hastalığın ortaya çıkmasında başrol oynadığını belirtmek isterim. Şimdi sorulara ve
cevaplara bakalım.
SORU 1:Evcil hayvanım var. Acaba hayvanımda Corona var mıdır?, Bana geçer mi?,
sokağa çıkmasa bile Corona olur mu?
CEVAP 1: Evlerinde hayvan besleyenler, özellikle de kedi besleyen hayvan sahipleri, sıklıkla
dostlarının Corona hastalığı taşıyabileceği, sokağa çıkmasa bile hastalık kapıp, bulaştırıcı
olabileceği korkusu içinde olduklarını ve bu durumda ne yapması gerektiğini sormaktadırlar.
Aslında bu soru en başta da belirttiğim üzere “hayvanlardan Corona geçer” temelindeki yanlış
ve bilimsel olamayan bir kanının sonucudur. Bu sorunun net cevabı; ‘şu an için kediden
kediye ve köpekten köpeğe geçen bulaşıcı bir hastalık olan Corona virüsünün aynı virüs
ailesinden olsa bile insanlarda görülen Covid-19 ile herhangi bir bulaşma ilişkisinin
olmadığı bilinmektedir ve hastalık yaptığı yönünde hiçbir bilimsel veri olmadığıdır.’
Bu korkuyla pek çok insanın sahip olduğu hayvanı sokaklara bıraktığı ihbarları gelmektedir.
Ancak yaptığımız incelemelerde ve meslektaşlarım (özelikle belediye veteriner hekimleri) ile
yaptığım görüşmelerde konunun abartıldığını tespit etmiş bulunmaktayım.
Bu sorunun diğer bir yönü olarak sokaktaki hayvanların hastalık kaynağı olup olmayacağı
yönündeydi. Burada da yine Corona virüs taşıyan bir hayvanın Covid-19 yönünden bulaşıcı
olamayacağı yani her durumda hayvanlar hastalığı taşıyan ve insanlara bulaştıran bir kaynak
olmayacağını söyleyebilirim.
Sonuç olarak, şu anki bilimsel bilgiler ışığında evde birlikte yaşadığımız dostlarımızla
güvenli bir şekilde yaşamaya ve sahipsiz olanlara bakmaya, onları sahiplenmeye devam
edebiliriz.
SORU 2: Bu süreçte sokaktan ya da barınaktan hayvan sahiplenmenin herhangi bir
sakıncası var mıdır?
CEVAP 2: Bu süreçte en sık karşılaştığım sorulardan ikincisi sokaktan ya da barınaktan
sahipsiz hayvan sahiplenmenin sağlıkla ilgili herhangi bir sakıncası olup olmadığı ile ilgiliydi.
Ülkemizde Covid-19 vakalarının görülmeye başlaması ile alınan önlemler ve kısıtlama
genelgeleri çerçevesinde maalesef barınak ziyaretleri ve sokakta hayvan bakımı/beslemeleri
vatandaşlarca gerçekleştirilememiştir. Dolayısıyla, bu süreçte hayvan sahiplenmelerde ciddi
azalmalar görülmüştür. Bu azalmaların bir kısmının sokaktan ya da barınaktan hayvan
sahiplenmenin sağlıkla ilgili herhangi bir sakıncası olup olmadığıyla, yani hayvanlardan
insanlara virüsün bulaşacağı ile ilgili kaygılarından kaynaklı olabileceği düşünülmektedir.
Ancak birinci soruda da belirttiğim üzere, sahiplenilen ya da sokakta bakılan hayvanlardan da
Covid-19 geçme riski bulunmamakta olup, düzenli hekim kontrolleri ve hijyen kurallarına
uyulması ile yeterli olacaktır.
Aslında her iki soruya da belki en iyi cevap, yine bana sorulan “peki siz evinizde
hayvan besliyor musunuz?” sorusunun cevabında gizli. Evet. İlk göz ağrımız olan sokaktan
aldığımız Zilli, sonrasında Zilli’ye arkadaş olarak gelen Gizmo. Maalesef Zilli’yi 7 yaşında ve
Gizmo’yu 21 yaşında kaybettik. Her ikisini de çok özlüyoruz. Gizmo’nun ardından bir yıl
sonra tam da Corona virüsü hastalığının (Covid-19) Türkiye’de görülmeye ve herkesin evlere
kapanmaya başladığı dönemde, 26 Mart tarihinde sokakta bir başına kalan ve ciddi
hastalıkları olan Minnoş Mav evimizin yeni üyesi oldu. Her üçü de sokaktan sahiplenildi. Son
kedimiz geldiği zaman ciddi solunum zorluğu, burun akıntısı, mantar hastalığı ve iştahsızlığı
vardı. Ayrıca, 9-10 aylık olduğunu tahmin ettiğimiz kedimizin, yavruluk döneminde raşitizm
geçirdiğini tahmin ediyorum. Tedavilere rağmen hastalıkları, özellikle solunum yolu
rahatsızlığı devam ediyor. Sonuç olarak pandemi döneminde sokaktan, ağır hasta bir şekilde
evimize bir kedi geldi ve hiçbir sağlık sorunumuz söz konusu olmadı. Aksine, şu anda çok
mutluyuz ve belki de sağlık sorunundan ziyade bize bu zor dönemde önemli bir psikolojik
destek unsuru oldu ve bağışıklığımızı güçlendirdi.
Sonuç olarak, evet aklımıza birçok soru gelebiliyor, tedirgin olabiliyoruz ancak
hayvan dostlarımıza bakmaya ve onlarla mutlu olmaya devam edelim. Bizim onlara, onların
da bize ihtiyacı var. Bu doğrultuda bilimsellikten uzak yanlış kanılar yerine gerçekleri
öğrenmek hayvan dostlarımızın refahı için oldukça önemlidir. Aksi taktirde oldukça zor
durumlarda kalıp, evde yaşarken sokağa bırakılabiliyorlar ya da sahipsiz iseler bakılmamakta
veya sahiplenilmemektedirler. Ancak tabii ki hijyen kurallarına uymamız ve hem
hayvanımızın hem de kendimizin sağlığını öncelikli yaşam konumuz yapmamız önemli.
Ayrıca, bu tür konularda her an yeni bilimsel çalışmalar yapılmaya devam etmektedir.
Veteriner hekimlerimizle iletişim içinde olarak güncel bilgileri takip etmenizi de önererek size
ve hayvan dostlarınıza sağlıklı ve mutlu günler dilerim.
Bir sonraki yazımızda görüşmek temennisiyle yazımızı bir kedi şiiriyle bitirelim.
KEDİ VE KORKU
Uzaklara bırakılır
Bazen kediler.
Bir daha gelmesinler diye,
Sevilmedikleri yerlere.
Ama yıldızlar
Öteden beri
Dostudur kedilerin,
Elleriyle götürür onları
Kovuldukları evlere.
Yalvaç Ural*
*Ural, Y. & Oral, R. (2012). Mırname. Büyüklere Kedi Şiirleri. İstanbul: YKY.
Teoman ASLAN/Veteriner Hekim
teoman_aslan@yahoo.com.tr
www.kentekrani.com 1 Temmuz 2020